England needed a Protestant group to support to defend itself against France, which protected Catholics, and Russia, which protected Orthodox people in the Ottoman Empire. To accomplish this goal, British ambassadors and consuls supported Protestant activities directly. The Protestant missionaries targeted Orthodox, Catholics, Jews, and even Muslims. By opening a British consulate in Jerusalem, these efforts were greatly accelerated. There was an implementation of a project to protect the Jews as well as settle them in Europe by members of missionary societies who were appointed consuls. This project was managed by British Foreign Minister Lord Palmerston, who was associated with missionary societies and who implemented a policy of reforming the Ottoman Empire during this period. For a long time, the Sublime Porte and the British embassy had a disagreement regarding the establishment of a Protestant church in Jerusalem. A bishop was appointed in Jerusalem in 1842 by England and Prussia, and construction of the church began. Lord Stratford Canning, the British Ambassador, exerted pressure on the government to allow the church to operate by decree in 1845. The Ottoman Empire granted all the privileges requested by European ambassadors with the Edict of Islahat in 1856. The pressure to sell land to Jews and allow them to settle in Palestine continued to rise throughout the period.
The purpose of the article is to explain England's policy of opening a consulate and a Protestant church in Jerusalem as well as settling Jews in Palestine using British and Ottoman archives sources. A process which laid the basis for Zionism was followed by a process in which Protestant activities were undertaken and British intervention in the management of non-Muslims gradually increased.
Jerusalem Protestant Missionaries Jerusalem Protestant Church British Consulate of Jerusalem Lord Palmerston
İİngiltere, Fransa’nın Katolikleri ve Rusya’nın Ortodoksları himaye etmesi karşısında, Osmanlı Devleti’nde destekleyebileceği bir Protestan gruba ihtiyaç duyuyordu. Bu yüzden İngiliz elçileri ve konsolosları Protestanlaştırma faaliyetlerine doğrudan destek verdiler. Protestan misyonerler Ortodoksları, Katolikleri, Yahudileri ve hatta Müslümanları hedef aldı. Kudüs’te bir İngiliz konsolosluğu açılarak bu çalışmalara hız kazandırıldı. Aynı sırada misyoner cemiyetlerine üye kişiler konsolos atanarak hem Yahudilerin korunması ve hem de Avrupa’daki Yahudilerin bölgeye yerleştirilmesine yönelik bir proje yürütüldü. Misyoner cemiyetleriyle bağlantılı olan İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Palmerston, Osmanlı’yı reformlarla güçlendirme politikasını uygularken bir yandan da bu projeleri yönetti. Kudüs’te bir Protestan kilisesi açılması konusu uzun süre Babıâli ve İngiliz elçiliği arasında çekişme konusu oldu. İngiltere ve Prusya ortak hareket ederek 1842 yılında Kudüs’e bir piskopos tayin ettiler ve kilise inşasına başladılar. İngiliz Elçisi Lord Stratford Canning’in baskıları sonucu 1845’te fermanla kiliseye izin verildi. 1856 yılında Islahat Fermanı ile Avrupa elçileri talep ettikleri diğer tüm ayrıcalıkları Osmanlı’dan aldılar. Bu sırada Yahudilere Filistin’de toprak satılması ve yerleşmelerine izin verilmesine yönelik baskılar artan bir şekilde devam etti.
Bu makalede, İngiltere’nin Kudüs’te konsolosluk ve Protestan Kilisesi açması, Filistin’de Yahudileri iskân politikası İngiliz ve Osmanlı arşiv kaynaklarına göre açıklanacaktır. Siyonizm’in temellerinin atıldığı bir süreçte, bir yandan Protestanlaştırma faaliyetlerinin yürütüldüğü ve giderek gayrimüslimlerin yönetiminde İngiliz müdahalesinin arttığı bir süreç ortaya koyulacaktır.
Kudüs Protestan Misyonerler Kudüs Protestan Kilisesi Kudüs İngiliz Konsolosluğu Lord Palmerston
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Osmanlı Kurumları ve Medeniyeti (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Mart 2024 |
Gönderilme Tarihi | 1 Aralık 2023 |
Kabul Tarihi | 7 Şubat 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 20 |
İndeksler / Indexes
SCOPUS, TÜBİTAK/ULAKBİM TR DİZİN [SBVT]
INDEX COPERNİCUS [ICI], ISAM, SOBIAD, İdealOnline ve Scilit tarafından dizinlenmektedir.
Dergimizde yayımlanan makaleler, aksi belirtilmediği sürece, Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası (CC BY 4.0) ile lisanslanır. Dergiye yayımlanmak üzere metin yollayan tüm yazar ve çevirmenlerin, gönderdikleri metnin yegâne telif sahibi olmaları ya da gerekli izinleri almış olmaları beklenir. Dergiye metin yollayan yazar ve çevirmenler bu metinlerin CC BY 4.0 kapsamında lisanslanacağını, aksini sayı editörlerine en başında açıkça beyan etmedikleri müddetçe, peşinen kabul etmiş sayılırlar.