1910 yılında tarih sahnesine çıkan “Hâmız-ı Karbon İmaline Mahsus Osmanlı Anonim Şirketi”, II. Meşrutiyet’in liberal ve demokratik ortamı içerisinde kurulan şirketlerden birisiydi. Ne var ki, fabrikasında başta hâmız-ı karbon (karbonik asit) ve oksijen olmak üzere çeşitli asitlerin üretimi yapan şirket, diğer şirketlerin ürün portföyleri ve ürettikleri hizmetlere nazaran, alanında tekti. Osmanlı topraklarında, Osmanlı vatandaşları tarafından kurulmuş, karbonik asit ve sair asitleri üretmeyi hedefleyen başka bir anonim şirket yoktu. Haddizatında bu durum, II. Meşrutiyet dönemi ekonomik hayatının canlılığını, esnekliğini, üretkenliğini ve çeşitliliğini çarpıcı bir şekilde gözler önüne sermekteydi. Kaldı ki modern ve endüstriyel kimya alanında sağlam bir donanım, teknoloji ve altyapı gerektiren bu girişim, Osmanlı topraklarında modern bir kimya sanayinin kurulması noktasında da önemli bir adımdı. Bu bağlamda bu makalede, modern kimya ilminin gelişim süreci, Osmanlı literatüründe “hâmız-ı karbon” meselesinin ne şekilde ele alındığı, XX. yüzyılın başlarında Osmanlı kimya sanayisinin halihazırı gösterilmeye çalışılacak ve Osmanlı arşiv belgeleri ışığında “Hâmız-ı Karbon İmaline Mahsus Osmanlı Anonim Şirketi”nin kuruluş ve fesih süreçlerine değinilecektir. Faaliyet yürüttüğü alan ve ürün yelpazesi ciddi bir uzmanlaşma ve profesyonelliği zorunlu kılan böyle bir şirketin varlığının kuvveden fiile çıkarılması, kuşkusuz Osmanlı iktisat ve üretim tarihine mütevazı bir katkı sağlayacaktır.
Osmanlı Modern Kimya Anonim Şirket Kimya Sanayi Karbonik Asit.
The “Ottoman Joint Stock Company for the Production of Hâmız-ı Karbon", which appeared on the stage of history in 1910, was one of the companies established in the liberal and democratic environment of the Second Constitutional Monarchy. However, the company, which produced various acids, especially carbonic acid and oxygen, in its factory, was unique in its field compared to the product portfolios and services provided by other companies. There was no other joint stock company established by Ottoman citizens in the Ottoman territory aiming to produce carbonic acid and other acids. İn fact, this situation dramatically revealed the vitality, flexibility, productivity and diversity of the economic life of the second Constitutional period. Moreover, this initiative, which required solid equipment, technology and infrastructure in the field of modern and industrial chemistry, was an important step in establishing a modern chemical industry in the Ottoman lands. İn this sense, in this article will try to explain the development process of modern chemistry, how the issue of "carbonic acid" was handled in the Ottoman literature, the current state of the Ottoman chemical industry in the early twentieth century and in the light of Ottoman archive documents, the establishment and dissolution processes of the "Ottoman Joint Stock Company for the Production of Hâmız-ı Karbon" will be discussed. The disclosure of the existence of such a company, whose field of activity and product range required serious specialization and professionalism, will undoubtedly make a modest contribution to the history of Ottoman economics and production.
Ottoman Modern Chemistry Joint Stock Company Chemical Industry Carbonic Acid.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Osmanlı Sosyoekonomik Tarihi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Eylül 2024 |
Gönderilme Tarihi | 13 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 7 Mayıs 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 22 |
İndeksler / Indexes
SCOPUS, TÜBİTAK/ULAKBİM TR DİZİN [SBVT]
INDEX COPERNİCUS [ICI], ISAM, SOBIAD, İdealOnline ve Scilit tarafından dizinlenmektedir.
Dergimizde yayımlanan makaleler, aksi belirtilmediği sürece, Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası (CC BY 4.0) ile lisanslanır. Dergiye yayımlanmak üzere metin yollayan tüm yazar ve çevirmenlerin, gönderdikleri metnin yegâne telif sahibi olmaları ya da gerekli izinleri almış olmaları beklenir. Dergiye metin yollayan yazar ve çevirmenler bu metinlerin CC BY 4.0 kapsamında lisanslanacağını, aksini sayı editörlerine en başında açıkça beyan etmedikleri müddetçe, peşinen kabul etmiş sayılırlar.