Paraganglioma, genellikle retroperitoneal yerleşimli ve kromaffin hücrelerden köken alan nadir bir nöroendokrin tümördür. Feokromositoma gibi katekolamin salgılayarak kardiyovasküler sistem üzerinde ciddi etkiler oluşturabilir. Özellikle cerrahi girişim, travma veya anestezi gibi stres faktörleri, ani ve yoğun katekolamin salınımını tetikleyerek feokromositoma krizine yol açabilir. Bu klinik tablo, kardiyovasküler instabiliteye ek olarak nadir ancak ciddi bir komplikasyon olan akut respiratuvar distres sendromu (ARDS) ile birlikte seyredebilir. ARDS, alveol-kapiller bariyerin bozulması sonucu gelişen yaygın pulmoner ödemle karakterize olup, zamanında müdahale edilmediğinde mortal seyredebilir. Bu olgu sunumunda, paraganglioma nedeniyle opere edilen ve postoperatif dönemde feokromositoma krizine sekonder olarak ARDS gelişen nadir bir vaka sunulmuştur. 53 yaşındaki kadın hasta, mevcut hipertansiyon, diyabetes mellitus ve pankreatit öyküsüne ek olarak ani gelişen hipertansif ataklar nedeniyle ileri tetkiklerle değerlendirilmiş ve retroperitoneal yerleşimli paraganglioma tanısı almıştır. Preoperatif dönemde uygulanan alfa ve beta bloker tedaviye rağmen cerrahi sonrası erken dönemde hemodinamik instabilite ve hipoksemik solunum yetmezliği gelişmiş; toraks bilgisayarlı tomografi (BT) ile ARDS tanısı doğrulanmıştır. Yoğun bakım ünitesinde invaziv mekanik ventilasyon desteğiyle takip edilen hasta, klinik iyileşme sonrası ekstübe edilerek şifa ile taburcu edilmiştir. Sonuç olarak, paraganglioma cerrahisi öncesinde feokromositoma krizi ve ARDS gibi hayatı tehdit eden komplikasyonların öngörülmesi büyük önem taşımaktadır. Tanı ve tedavi sürecinde multidisipliner yaklaşımın etkinliği kritik rol oynamaktadır.
Paraganglioma is a rare neuroendocrine tumor that typically originates from chromaffin cells and is most commonly located in the retroperitoneal region. Similar to pheochromocytoma, it can secrete catecholamines and cause significant cardiovascular effects. Surgical intervention, trauma, or anesthesia may act as stressors, triggering a pheochromocytoma crisis through sudden and excessive catecholamine release. This clinical condition may lead not only to cardiovascular instability but also to a rare yet life-threatening complication: acute respiratory distress syndrome (ARDS). ARDS is characterized by widespread pulmonary edema due to disruption of the alveolar-capillary barrier and may become fatal if not managed promptly.In this case report, we present a rare case of ARDS secondary to a pheochromocytoma crisis in the postoperative period following paraganglioma surgery. A 53-year-old female patient with a history of hypertension, diabetes mellitus, and pancreatitis was evaluated for sudden hypertensive episodes. Advanced imaging revealed a retroperitoneal paraganglioma. Despite preoperative treatment with alpha- and beta-blockers, the patient developed hemodynamic instability and hypoxemic respiratory failure in the early postoperative period. The diagnosis of ARDS was confirmed by thoracic computed tomography. The patient was managed in the intensive care unit with invasive mechanical ventilation and was successfully extubated and discharged following clinical improvement.In conclusion, potentially life-threatening complications such as pheochromocytoma crisis and ARDS should be considered before paraganglioma surgery. A multidisciplinary approach plays a crucial role in the effective management of diagnosis and treatment processes.
PARAGANGLİOMA Pheochromocytoma crisis Acute Respiratory Distress Syndrome
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Genel Cerrahi |
Bölüm | OLGU SUNUMLARI / CASE REPORTS |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 4 Eylül 2025 |
Gönderilme Tarihi | 19 Ocak 2025 |
Kabul Tarihi | 10 Haziran 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 47 Sayı: 5 |