Östrojen reseptörü(ER) pozitif meme kanseri hastalarında neoadjuvan kemoterapi(NACT) kullanımına karar vermede, klinisyenler olası düşük etkinlik nedeniyle zorlanmaktadır. Progesteron reseptörü(PR), meme kanserli hastalarda NACT öncesi rutin olarak değerlendirilen bir biyobelirteç olmasına rağmen, tedavi kararındaki rolüyle ilgili yeterli klinik veri ve kılavuz önerileri bulunmamaktadır. Bu çalışma, NACT alan ER-pozitif meme kanseri hastalarında PR durumunun patolojik tam yanıt üzerindeki etkisini değerlendirmeyi amaçlamıştır. Çalışmamız, NACT alan 52 ER-pozitif hastayı incelemiştir. Katılımcılar, PR düzeylerine göre üç kohort halinde gruplandırılmıştır: %1'den az, %1-9 ve %10 ve üzeri. Genel sağkalımın önemli bir göstergesi olan patolojik tam yanıt oranı, bu üç grup arasında karşılaştırılmıştır. Çalışmamızın sonuçları, PR düzeyleri %1'in altında olan hastalarda istatistiksel olarak anlamlı derecede daha yüksek patolojik tam yanıt oranı olduğunu göstermiştir. Bu bulgular, bu hasta grubunda NACT etkinliğinin daha yüksek olabileceğini düşündürmektedir. Çalışmanın bulguları, ER-pozitif meme kanseri hastalarında PR durumunun NACT kararında rol oynayabileceğini göstermektedir.
Clinicians face challenges in deciding on the use of neoadjuvant chemotherapy(NACT) for patients with estrogen receptor(ER)-positive breast cancer due to the potential for low efficacy. Progesterone receptor(PR) is a biomarker routinely evaluated in breast cancer patients prior to NACT, but there is a lack of sufficient clinical data and guideline recommendations regarding its role in treatment decision-making. This study aimed to evaluate the impact of PR status on pathological complete response in ER-positive breast cancer patients receiving NACT. Our study examined 52 ER-positive patients who received NACT. Participants were grouped into three cohorts based on PR levels: less than 1%, 1-9%, and 10% and above. The pathological complete response rate, an important indicator of overall survival, was compared across these three groups. The results of our study showed a statistically significant higher pathological complete response rate in patients with PR levels below 1%. These findings suggest that NACT may be more effective in this patient subgroup. The study findings indicate that PR status may play a role in the decision-making process for NACT in ER-positive breast cancer patients.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Klinik Onkoloji |
Bölüm | ORİJİNAL MAKALELER / ORIGINAL ARTICLES |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Eylül 2025 |
Gönderilme Tarihi | 19 Mart 2025 |
Kabul Tarihi | 16 Eylül 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 47 Sayı: 6 |