ÖZET: Gonadotropin serbestleştirici hormon
(GnRH) agonisti ile oosit matürasyonunun tetiklendiği ve sonrasında tüm
embriyoların dondurulduğu 27 yaşındaki olguda luteal destek olmaksızın oluşan
spontan klinik gebelik sunulmuştur. Polikistik over sendromu (PKOS) tanısıyla,
öncesinde 3 sefer kontrollü ovaryan stimulasyon ve intrauterin inseminasyon
uygulanmış olan hastaya GnRH antagonist protokolü ile intrasitoplasmik sperm
enjeksiyonu tedavisi planlandı. Stimulasyonun 11. gününde ≥11 mm 25 adet
folikül saptanması üzerine GnRH agonisti uygulanarak final oosit maturasyonu
sağlandı. Blastokist evresine kadar gelişim gösteren yüksek kalitedeki
embriyoların tümü vitrifiye edildi. Taze
embriyo transferi planlanmaması dolayısıyla hastaya luteal faz desteği
verilmeyerek yedi gün süreyle cinsel ilişki önerilmedi. Ancak, oosit
toplanmasının 5 hafta sonrasında amenore yakınmasıyla tarafımıza tekrar
başvuran hastaya yapılan transvajinal ultrasonografide fetal kalp atımı müspet
spontan tekiz gebelik izlendi. Günümüzde, GnRH agonistlerle tetikleme sonrası
luteal fazın nasıl desteklenmesi gerektiğine dair yoğun tartışmalar devam
etmektedir. Bu bulgular, ovaryan stimulasyon sonrası suprafizyolojik steroid
seviyelerine rağmen, her hastanın korpus luteum fonksiyonlarının devamının
farklılık gösterebileceğine işaret etmektedir. Dolayısıyla, PKOS ve beraberinde
endojen lüteinizan hormon aktivitesinin yüksek olduğu hastalar, korpus luteumun
sınırlı ancak luteal faz için yeterli aktivitesinin devam edebileceği bir alt
grubu oluşturuyor olabilir.
ANAHTAR KELIMELER: GnRH agonist tetikleme,
luteal faz desteği, spontan gebelik
SPONTANEOUS CLINICAL PREGNANCY FOLLOWING
GNRH AGONIST
TRIGGERING AND FREEZE ALL POLICY
ABSTRACT: We describe a 27 year-old patient undergoing
follicle stimulation with gonadotrophin releasing hormone (GnRH) agonist and
freeze-all approach, presented with spontaneous clinical pregnancy without
supplementation of luteal phase. The patient had three attempts with controlled
ovarian hyperstimulation and intrauterine insemination due to polycystic ovary
syndrome (PCOS) before referring to our clinic for intracytoplasmic sperm
injection. A GnRH antagonist protocol was assigned and ovarian stimulation
commenced. After the detection of 25 follicles ≥11 mm, final oocyte maturation
was triggered with GnRH agonist on the eleventh day of stimulation. Since
freeze all approach was taken, no luteal phase support was administered. High
quality blastocysts were vitrified. The couple was advised to refrain from
sexual intercourse for seven days. The patient, however, presented with
amenorrhea five weeks after the day of oocyte retrieval. A clinical pregnancy
with fetal cardiac activity was determined on ultrasound examination.
Currently, there is an ongoing debate on how best to counteract the negative
impact of agonist triggering on the luteal phase. Our case demonstrates that
corpus luteum functions might diverse despite supra-physiological sex steroids
resulting from ovarian stimulation. Therefore, in case of PCOS consisting high
endogenous LH activity, corpus luteum might be rescued and luteolysis might
limit itself in such cycles shortly after implantation.
KEYWORDS: GnRH agonist trigger, luteal
phase support, spontaneous conception
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | OLGU SUNUMLARI / CASE REPORTS |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Ocak 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 38 Sayı: 2 |