İştahsızlık çocukluk çağında sık
karşılaşılan bir problem olup, tedavide ortak bir yaklaşım bulunmamaktadır. Bu
çalışmanın amacı; organik hastalığa bağlı olmayan iştahsızlıkta önerilen
davranış değişikliği tedavisinin uygulanabilirlik ve etkinliğini araştırmaktır.
Aynı zamanda uygulama sonrası ailelerden alınan geri bildirimlerle çocukların
günlük kalori alımlarında artışa neden olup olmadığını değerlendirmektir.
Çalışmaya Ağustos- Kasım 2017 tarihleri arasında hastanemiz çocuk polikliniklerine
iştahsızlık şikayeti ile başvuran ve yapılan değerlendirme sonucu organik
hastalık tanısı olmayan iki-on yaş arası 96 çocuk alındı. Çocukların
antropometrik değerleri ölçülerek, anket yoluyla beslenme özellikleri
sorgulandı. Ailelerden çocukların üç günlük yemek listeleri alınarak;
uygulamaları için beslenme kuralları verildi. İki ay sonunda ailelere tekrar
hangi kurallardan fayda gördüklerine dair anket uygulandı. Çalışma başındaki
kalori ve protein alımları iki aylık davranış değişikliği sonrasındaki
değerleriyle karşılaştırıldı. Ayrıca çocuklar iki- dört yaş, beş- yedi yaş,
sekiz- on yaş olmak üzere üç gruba bölünerek davranış değişikliği tedavisinin
yaşlara göre uygulanabilirliği saptandı Ailelerin %84,3’ünün beslenme
kurallarını uygulayabildiği ve bu ailelerden %79’nun kurallardan fayda gördüğü
öğrenildi. Çalışma başında hesaplanan çocukların aldığı kalori değerlerinin
almaları gereken miktardan ortalama %25 düşük olduğu ve bunun annenin
bildirdiği iştah durumuyla uyumlu olduğu saptandı. Çocukların başlangıçtaki
değerlerine göre çalışma sonunda alınan kalori değerlerinde istatistiksel
olarak anlamlı artış olduğu gözlendi. Organik hastalığa bağlı olmayan
iştahsızlığı olan çocuklarda kalori alımının annenin bildirdiği iştah durumuyla
uyumlu olarak yaşa göre düşük olduğunu saptadık. Davranış değişikliği
uygulamasının tedavide etkili olduğu, ailelerin uygulamadan fayda gördüğü ve
davranış değişikliği tedavisinin özellikle sekiz yaşından önce uygulandığında
faydalı olabileceği sonucuna vardık.
Poor appetite is a frequent
problem in childhood and there is no common approach for treatment. The aim of
this study is to investigate the feasibility and effectiveness of the treatment
of behavioral modification proposed for the poor appetite in the absence of
organic disease. Concurrently, in the light of feedback received from the
families, it is evaluated whether children have an increase in their daily
calorie intake. A total of 96 children aged between two to ten years old who
referred to the outpatient clinics of our hospital with the complaint of poor
appetite between August-November 2017. The ones who were not diagnosed with an
organic disease were included in the study. Anthropometric values of children
were measured and nutrition characteristics were investigated through
questionnaire. Three-day meal lists of children were obtained from families;
and then, nutrition rules were given to families to apply for two months. At
the end of two months, a questionnaire was administered to the families to investigate
which rules they benefited from. Calories and protein intake at the beginning
of the study were compared with the values attained after two months of
behavioral modification. In addition, children were divided into three groups
as two-four-year-old, five-seven-year-old, eight-ten-year-old, and the
feasibility of the behavioral modification was analyzed according to age. It
was found that 84.3% of the families could apply the nutritional rules and 79%
of the families benefited from them. According to the results, the calorie
intake of the children calculated at the beginning of the study were 25% lower
than the amount they should take and this was consistent with the appetite
status reported by the mother. Compared with the initial values of the children,
there is a statistically significant increase in caloric values obtained at the
end of the study. We found that calorie intake in children with poor appetite
unrelated to an organic disease was low in terms of the age of the children,
compatible with the statement of the mother. We concluded that behavioral
modification is effective in treatment, families benefit from practice, and
behavior modification treatment may be beneficial especially when administered
before the age of eight.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | ORİJİNAL MAKALELER / ORIGINAL ARTICLES |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 42 Sayı: 1 |