Öz
Travmatik hemo/pnömotoraks künt ve keskin toraks travmalarında görülen ve genellikle tüp torakostomi uygulanarak tedavi edilebilen patolojik durumdur. Hastalar tüp torakostomi, analjezik ve solunum egzersizi desteği ile izlenirken acil torakotomi genellikle gerekmez. Erken dönem torakoskopi uygulanması son yıllarda gündeme gelen bir yöntemdir ve bu torakoskopinin tedavi edici ve tanısal faydaları olduğu bilinmektedir. Çalışmamızda travmatik hemo/pnömotoraks sonrası tüp torakostomi uygulanmış 40 hastanın dosyası retrospektif olarak incelenmiştir. Tüp torakostomi uygulanması sonrası radyolojik ve klinik iyileşmesi sağlanamamış bu hasta grubunun 20’sine işlem sonrası birinci günde sedo-analjezi eşliğinde torakoskopi uygulanmış, 20’sine ise ek işlem uygulanmadan takibine devam edilmiştir. Hastaların yaşı, cinsiyeti, travma tipi, tüp torakostomi endikasyonu, ek travmasının varlığı, göğüs tüpü kalış süresi, hastanede yatış süresi, WBC, RDW, %Neu, pO2, pCO2, SO2 değerleri, tüp malpozisyonu varlığı ve gelişen komplikasyonlar hasta dosyalarından kaydedilmiştir. Çalışmaya katılan iki grubun da demografik verileri benzerdi. Tüp çekilme süresi torakoskopi uygulanan grupta ortalama 4,7±1,5 gün iken, kontrol grubunda ise ortalama 6,9±1.9 gündü ve bu fark istatistiksel olarak anlamlıydı (p < 0,001). Torakoskopi uygulanan grubun hastanede yatış süresi ortalama 7,1±2,0 gün iken, kontrol grubunda ise ortalama 9,3±3,3 gündü ve bu fark istatistiksel olarak anlamlıydı (p=0,014). Her iki grupta da 1’er (%5) hastada torakotomi ihtiyacı gelişti. Travma nedeni ile tüp torakostomi uygulanmış hastalara erken dönem sedoanaljezi ile torakoskopi uygulanması güvenli bir yöntemdir ve hastaların göğüs tüpünün çekilme süreleri ile hastanede kalış sürelerini azalttığı görülmektedir. Takip sonrası torakotomi gereksinimi ise iki grupta da benzer bulunmuştur.