We aimed to evaluate whether the
prostatic capsular artery resistive index can be a parametric criterion in
evaluating the efficacy of α-blocker treatment and the severity of the disease
in patients with benign prostatic hyperplasia. The clinical and diagnostic
investigation findings and the radiographic images were recorded during the
treatment and during the application of procedures in the patients who
presented to our hospital with lower urinary system symptoms. Then, these data
and the information of the respective patients recorded in the hospital
database were examined retrospectively. A total of 66 patients were included in
the study. Of the patients, 36 with higher IPSS were recommended to be treated
and had a mean resistive index of 0.68±0.09, and the patients with lower IPSS
had a mean resistive index of 0.65±0.05. The difference between these two
values was found to be statistically significant (p<0.05). In 36 patients who were treated for lower
urinary system symptoms, the mean resistive index before the treatment was
0.68±0.09. After the treatment, the mean resistive index decreased to
0.64±0.07. This decrease was statistically significant (p<0.05). The mean
IPSS was 20.38±4.03 before the treatment and it decreased to 14.38±3.69 after the treatment, showing a statistically
significant difference, similarly (p<0.05). We are of the opinion that the
resistive index of the posterior capsular artery of the prostate gland is a
parametric indicator to determine the severity of the benign prostatic
hyperplasia and to assess the efficacy of the treatment with alpha-blocker
medications.
Benign prostatic hyperplasia transrectal colour doppler ultrasound international prostate symptom score prostatıc capsular artery resistive index
Benign prostat hipertrofisi olan hastalarda prostat kapsüler arter rezistif indeksin
hastalığın şiddetini belirleme ve uygulanan α-bloker tedavi etkinliğini
değerlendirmede parametrik bir ölçüt olup olamayacağını değerlendirmeyi
amaçladık. Hastanemize başvuran ve tedavi olan
alt üriner sistem semptomları olan
hastaların tedavi, işlem, tetkik aşamasında hasta bulguları ve
görüntüleri kayıt altına alındı. Daha sonra retrospektif olarak bu kayıtlar ve
hastanemiz verileri incelendi. Çalışmaya
66 hasta dahil edildi. IPSS skoru
yüksek olup tedavi önerilen 36 hastanın rezistif indeks ortalama değeri
0,68±0,09 , IPSS skoru düşük olan hastaların rezistif
indeks ortalama değeri 0,65±0,05 dır. Bu
iki değer arasındaki fark istatiksel olarak anlamlı bulunmuştur(p<0,05). Alt
üriner sistem semptomları
olan ve tedavi
verilen 36 tedavi öncesi rezistif indeks değeri ortalama
0,68±0,09 ’dir. Tedavi sonrasında ortalama 0,64±0,07 değere gerilemiştir. Bu
gerileme istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0,05). Aynı
şekilde tedavi öncesi ortalama 20,38±4,03 olan IPSS değeri tedavi sonrasında ortalama
14,38±3,69 ’e gerilemiş
ve istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0,05).
Prostat kapsüler arter rezistif indeks değeri benign prostat hipertrofisinin
şiddetini saptama ve uygulanan alfa bloker tedavi etkinliğinin
değerlendirilmesinde parametrik bir
belirteç olduğunu düşünüyoruz.
Benign prostat hiperplazisi transrektal renkli doppler ultrason uluslararası prostat semptom skoru prostatik kapsüler arter rezistif indeksi
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2019 |
Gönderilme Tarihi | 29 Eylül 2018 |
Kabul Tarihi | 30 Kasım 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 4 Sayı: 2 |
Bu, Creative Commons Atıf Lisansı (CC BY-NC 4.0) şartları altında dağıtılan açık erişimli bir dergidir. Orijinal yazar(lar) veya lisans verenin adı ve bu dergideki orijinal yayının kabul görmüş akademik uygulamaya uygun olarak atıfta bulunulması koşuluyla, diğer forumlarda kullanılması, dağıtılması veya çoğaltılmasına izin verilir. Bu şartlara uymayan hiçbir kullanım, dağıtım veya çoğaltmaya izin verilmez.