Objective: The research was conducted to determine the evaluation of the situations of protecting and maintaining patient privacy of intensive care nurses.
Method: A cross-sectional study was conducted on nurses (n=202) working in the intensive care units of a university hospital between September-December 2020. The data were collected using “Nurse Identification Form” and “Patient Privacy Scale (PPS)”. Descriptive statistics, Kruskal-Wallis H test and Mann-Whitney U test were used in data analysis.
Results: The mean age of the nurses participating in the study was 27.50±4.01, most of them were female (78.2%), single (71.8%) and undergraduate (63.4%). 56.4% of the nurses worked in internal intensive care units and 55.4%worked as intensive care nurses for 1-4 years. Almost all of the nurses considered patient privacy as confidentiality of personal information (91.4%) and body confidentiality (92.4%). Those who think that patient privacy is violated are 90.1% in the intensive care unit where they work. The nurses' mean total score on PPS was 4.48±0.53, and there was a significant difference between their PPS scores according to their education level (p<0.05). There was no significant difference between the medians of PPS scores according to age, gender, marital status, working time as a nurse, and working time in the intensive care unit and intensive care unit (p>0.05).
Conclusion: Intensive care nurses a high level of attention to the protection and maintenance of patient privacy. It is recommended to organize in-service training in order to increase the observance of patient privacy in intensive care units.
Amaç: Araştırma yoğun bakım ünitelerinde çalışan hemşirelerin hasta mahremiyetini koruma ve sürdürme durumlarını değerlendirilmek amacıyla yapıldı.
Yöntem: Tanımlayıcı-kesitsel tipteki araştırma Eylül-Aralık 2020 tarihlerinde bir üniversite hastanesinin yoğun bakım ünitelerinde çalışan hemşireler ile (n=202) yapıldı. Veriler “Hemşire Tanıtım Formu” ve “Hasta Mahremiyet Ölçeği (HMÖ)” kullanılarak toplandı. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistikler, Kruskal-Wallis H test ve Mann-Whitney U testi kullanıldı.
Bulgular: Araştırmaya katılan hemşirelerin yaş ortalaması 27.50±4.01, çoğu kadın (%78.2), bekar (%71.8) ve lisans mezunu (%63.4)’dur. Hemşirelerin %56.4’ü dahili yoğun bakım ünitelerinde görevli ve, %55.4’ü 1-4 yıldır yoğun bakım hemşiresi olarak çalışmaktadır. Hemşirelerin tamamına yakını hasta mahremiyetini kişisel bilgilerin gizliliği (%91.4) ve beden gizliği (%92.4) olarak değerlendirmektedir. Çalıştığı yoğun bakım ünitesinde hasta mahremiyetinin ihlal edildiğini düşünenlerin oranı %90.1’dir. Hemşirelerin HMÖ toplam puan ortalaması 4.48±0.53 olup, eğitim düzeylerine göre HMÖ puanları arasında anlamlı fark saptanmıştır (p<0.05). Hemşirelerin yaşı, cinsiyeti, medeni durumu, hemşire olarak çalışma süresi, çalışmakta olduğu yoğun bakım ve yoğun bakımda çalışma süresine göre HMÖ puan ortancaları arasında anlamlı bir fark saptanmamıştır (p>0.05)
Sonuç: Yoğun bakım hemşireleri hasta mahremiyetinin korunma ve sürdürülmesine yüksek düzeyde özen göstermektedir. Yoğun bakım ünitelerinde hasta mahremiyetinin gözetilmesini arttırmak amacıyla hizmet içi eğitimler düzenlenmesi önerilmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hemşirelik |
Bölüm | Araştırma |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 15 Ekim 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 15 Ekim 2023 |
Gönderilme Tarihi | 12 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 6 Sayı: 3 |