GİRİŞ ve AMAÇ: Kadın infertilite tanısında tubal açıklığın değerlendirilmesi önemli rol oynar. Histerosalpingografi ve kromopertubasyonlu laparoskopi, tubal açıklığın değerlendirilmesinde geleneksel olarak kullanılmaktadır. Risk faktörü değerlendirilmesine göre tubal faktör olabileceğini düşündüğümüz infertil kadınlarda doğrulama açısından histerosalpingografinin gerekli olup olmadığını belirlemeyi amaçladık.YÖNTEM ve GEREÇLER: Bu prospektif vaka-kontrol çalışmasına infertilite polikliniğine çocuk sahibi olamama şikayetiyle başvuran 174 infertil olgu dahil edildi. Hastaların yaşı, evlilik süresi, cinsel ilişki durumu, reprodüktif öyküsü kaydedildi. Hastalar tubal faktör infertilitesine neden olabilecek risk faktörleri açısından sorgulandı ve mevcut risk faktörleri kaydedildi. Tubal risk faktörü taşıyıp taşımamalarına göre hastalar 2 gruba ayrıldı. Grup 1 risk faktörü taşıyanlar, Grup 2 ise risk faktörü taşımayanlardı. BULGULAR: Olgularda abdominal cerrahi öyküsü en sık (%82.97) bulunan risk faktörüydü. Grup1’de 47 olgunun 35 (%74.46)’inde herhangi bir tubada geçiş varken, Grup 2’de 127 olgunun 118 (%92.91)’inde herhangi bir tubada geçiş vardır. Grup 1’de 47 olgunun 12 (%25.53)’sinde, Grup 2’de ise 127 olgunun 9 (%7.08)’unda bilateral tubal tıkanıklık tespit edildi. Her iki grup arasında bulunan fark anlamlıydı (p=0.001). TARTIŞMA ve SONUÇ: Histerosalpingografi, tubal patoloji için risk faktörü taşımayan infertil kadın değerlendirmesinde yapılmayabilir. Böylece herhangi bir tubal risk faktörü taşımayan olgular, anlamlı katkıyı sağlamayan, ağrılı ve radyasyon tehlikesi göz ardı edilemeyen histerosalpingografi işleminden korunmuş olacaktır. Bu veriyi doğrulayacak daha geniş ölçekli çalışmalara ihtiyaç vardır.
Histerosalpingografi infertilite tubal patoloji risk faktörleri
INTRODUCTION: Assessment of tubal patency plays an important role in the diagnosis of female infertility. Hysterosalpingography (HSG) and conventional laparoscopy with chromopertubation is traditionally used in the assessment of tubal patency. We aimed to determine the necessity of HSG in evaluation of infertile women according to risk factors for tubal pathologyMETHODS: This prospective case-control study include 174 infertile patients who were admitted infertility clinic. Age, duration of marriage, sexual relationship status, reproductive history were recorded. Patients were evaluated in terms of risk factors of tubal factors related infertility and existing risk factors were recorded. The patients were divided into 2 groups; Group 1 composed of patients with risk factors and Group 2 composed of patients without risk factors. RESULTS: History of abdominal surgery was the most common risk factors (82.97%) in patients. Thirty five of 47 (74.46%) patients in Group 1 had patency in any tuba and while 118 of 127 (92.91%) patients in Group 2 had patency in any tuba (p=0.001). Bilateral tubal occlusion were identified in 12 of 47 (25.53%) patients in Group 1, and in 9 of 127 (7.08%) patients in Group 2. The difference between two groups was statistically significant (p=0.001).DISCUSSION AND CONCLUSION: Hysterosalpingography may be neglected in case of the evaluation of infertile women without risk factors for tubal pathology. Thus, the patients without risk of tubal factor will be protected from hysterosalpingography procedure which do not provide meaningful contribution has a radiation hazard and is painful prosedure. Larger scaled studies on this subject are warranted to reach more precise conclusion.
Hysterosalpingography infertility tubal pathology risk factors.
Diğer ID | JA63HA43HH |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Nisan 2016 |
Gönderilme Tarihi | 1 Nisan 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 1 |