Purpose: The aim of this study was to evaluate the knowledge and attitudes of female university students about ovarian reserve awareness and technologies for ovarian reserve.
Materials and methods: This study was designed as a descriptive and cross-sectional study and was conducted on 660 female university students. The data were collected by using a questionnaire form based on the literature on ovarian reserve and related technologies. The mean, standard deviation and percentage distributions of the data obtained through the WEB page and face-to-face interview technique were analysed in the SPSS programme.
Results: 86.2% of the students wanted to have children in the future and 75.8% planned to have children between the ages of 26-30. 56.7% of the students were aware of the availability of tests related to ovarian reserve and 86.6% of them demanded the development of new tests. In case of low ovarian reserve, 65.6% of the students stated that they could have children earlier, 68% could freeze their eggs, 51.2% could freeze their embryos, 73.8% could adopt a child and 84.7% could continue their work/education.
Conclusion: It is remarkable that the majority of the students did not make any attempt for ovarian reserve evaluation although they wanted to have a child. Among the reasons for this situation, besides the fact that the students are still receiving education, they have false beliefs that their ovarian reserves will be sufficient at the age when they want to have children, that a healthy lifestyle and activity protect the ovarian reserve, and that they can have children with assisted reproductive techniques even if their ovarian reserves are low. It is important to evaluate the ovarian reserves of young women at an early stage in order for them to make a more conscious career and family planning.
Amaç: Bu araştırmanın amacı, kız üniversite öğrencilerinin over rezervi farkındalığı ve buna yönelik teknolojiler hakkındaki bilgi ve tutumlarının değerlendirilmesidir.
Gereç ve yöntemler: Bu araştırma tanımlayıcı ve kesitsel tipte tasarlanmış olup,660 kız üniversite öğrencisi üzerinde yapılmıştır. Araştırmanın verileri over rezervi ve buna yönelik teknolojiler hakkında literatüre dayanarak hazırlanan bir anket formu kullanılarak toplanmıştır. WEB sayfası üzerinden ve yüz yüze görüşme tekniğiyle elde edilen verilerin aritmetik ortalama, standart sapma ve yüzde dağılımları SPSS programında analiz edilmiştir.
Bulgular: Öğrencilerin %86,2’si gelecekte çocuk sahibi olmayı istemekte ve %75,8’i ise 26-30 yaş arasında çocuk sahibi olmayı planlamaktadır. Öğrencilerin %56,7’si over rezervi ile ilgili testlerin olduğunun farkında olup, %86,6’sı ise yeni testler geliştirilmesini talep etmektedir. Öğrenciler over rezervlerinin düşük olması durumunda %65,6’sı daha erken çocuk sahibi olabileceğini, %68’si yumurtalarını dondurabileceğini, %51,2’si embriyolarını dondurabileceğini, %73,8’i evlat edinebileceğini ve %84,7’si iş/eğitimine kaldığı yerden devam edebileceğini belirtmiştir.
Sonuç: Öğrencilerin büyük bir çoğunluğunun çocuk sahibi olmayı istemelerine rağmen over rezervi değerlendirilmesi için herhangi bir girişimde bulunmaması dikkat çekicidir. Bu durumun nedenleri arasında ise, öğrencilerin henüz eğitim alıyor olmalarının yanında, çocuk sahibi olmak istedikleri yaşlarda over rezervlerinin yeterli olacağına, sağlıklı yaşam biçimi ve aktivitenin over rezervini koruduğuna, over rezervleri düşük olsa bile yardımcı üreme teknikleri ile çocuk sahibi olabileceklerine yönelik yanlış inanışlarıdır. Genç kadınların over rezervlerinin erken dönemde değerlendirilmesi daha bilinçli kariyer ve aile planlaması yapabilmeleri açısından önemlidir.
Yumurtalık rezervleri doğurganlık infertilite kadın öğrenciler
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Kadın Hastalıkları ve Doğum |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 19 Temmuz 2024 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 8 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 16 Temmuz 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 18 Sayı: 1 |