هذا البحث
في تحقيق رسالة نفحة التأييد في شرح كلمة التوحيد التي كتبها عبد الرحمن
الجامي (المتوفى عام 998/1492) والمعروف أيضًا باسم ملا جامي في تركيا. وهو معروف
كعالم غزير الإنتاج وكاتب للأدب الصوفية. كان شاعراً لاهوتياً بارزاً في مدرسة ابن
عرابي والطريقة النقشبندية. لقد ترك وراءه العديد من الكتب والطلاب. أحد أعماله
التي وصلت إلينا هي نفحة التأييد.
هناك خمس
نسخ من هذه الرسالة في مكتبات تركيا. كل هذه النسخ موجودة في مكتبة السليمانية. تم
التحقيق الذي أجري في هذه الدراسة من خلال استخدام نسختين من خمس نسخ. لأن هاتين
النسختين لهما مقدمة. لكن ثلاث نسخ أخرى مفقودة المقدمة. لا تختلف هاتان النسختان
عن بعضهما البعض بشكل كبير.
هذه الرسالة
تتعلق بإعراب كلمة التوحيد. في هذه الرسالة ينقد ملا جامي أوجه إعراب كلمة التوحيد
التي قدمت من قبل ويناقش هذه الأوجه المختلفة للإعراب ومساهمتها في معنى كلمة
التوحيد. بعد انتقاد هذه الأوجه المختلفة للعربية، اتخذ قراره بشأن إعراب كلمة
التوحيد أخذا بعين الاعتبار على وضع أهل الخطاب الذين تم فيهم إرسال القرآن الكريم
والمعنى الذي يعتبر راسخًا جدًا حول قواعد اللغة العربية وغيرها من الأدوات اللغوية.
Bu
çalışma, Türkiye’de Molla Câmî olarak da bilinen Abdurrahman el-Câmî’nin
(ö.998/1492) Nefhatü’t-te’yîd fî şerhi kelimeti’t-tevhîd adlı risâlesinin tahkikini ele almaktadır.
Abdurrahman el-Câmî birçok tasavvuf eseri kaleme alan üretken bir yazar olarak
tanınmaktadır. O, İbn Arabî ekolü ve Nakşibendî tarikatının tasavvufî şiirler
kaleme alan önde gelen şairidir. O, ardında birçok kitap ve öğrenci
bırakmıştır. Onun bize ulaşan çalışmalarından biri de Nefhatü’t-te’yîd’dir.
Bu risâlenin Türkiye kütüphanelerinde beş nüshası bulunmaktadır. Bu nüshaların
hepsi Süleymaniye Kütüphanesi'ndedir. Bu çalışmada gerçekleştirilen tahkik, beş
nüsha içerisinden iki nüsha esas alınarak yapılmıştır. Çünkü bu iki nüshada
müellifin önsözü bulunmakta iken diğer nüshalarda bulunmamaktadır. Ayrıca bu
iki nüsha, diğerlerinden daha az hata barındırmaktadır. Bu risâle, kelime-i
tevhidin i‘râbı ile ilgilidir. Molla Câmî bu risalede, kelime-i tevhîdin i‘râb
vecihleri konusunda ortaya konulan görüşleri eleştirerek bu i‘râb vecihlerini
kelime-i tevhîdin anlamına katkısını da dikkate alarak tartışmıştır. Bu i‘râb
vecihlerini eleştirmesinin ardından kelime-i tevhîdin i‘râbı konusunda kendi
görüşünü ortaya koymuştur. O, bu konuda yerleşik nahiv kurallarını ve diğer
dilbilim araçlarını kullanarak Kur’ân’ın nazil olduğu dönemdeki muhatabın
durumunu ve kelime-i tevhidin onlara ne anlam ifade ettiğini dikkate almıştır.
Birincil Dil | Arapça |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2019 |
Gönderilme Tarihi | 8 Mayıs 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 6 Sayı: 11 |