Ebû’l-Hasan el-Eş‘arî’nin (öl. 324/936) itikâdî alandaki görüşlerini benimseyenlerin zamanla oluşturdukları mezhebe Eş‘arîyye denilmektedir. Eş‘arîler Kur’ân ve Sünneti korumak amacıyla Allah’ın isim ve sıfatlarıyla başlayıp imâmet meselesiyle son bulan, zamanın ihtiyaçlarına göre genel ve eksiksiz bir kelâm yöntemi ortaya koymaya çalışmışlardır. Daha önce Ehl-i sünnet itikadını temsil eden Ebû Hanîfe (öl. 150/767), İmam Mâlik (öl. 179/795), İmam Şâfiî (öl. 204/820), Ahmed b. Hanbel (öl. 241/855) gibi şahsiyetler büyük hizmetler sunmakla birlikte, Eş‘arîliğin düşünce dünyasının oluşumunda İbn Küllâb (öl. 240/854), Hâris el-Muhâsibî (öl. 243/857), Ebû Ali el-Kerâbisî (öl. 248/862) ve Kalânîsî (öl. 255/869) gibi kişilerin katkısı da unutulmamalıdır. Genelde Eş‘arîlik; mütekaddimûn, müteahhirûn, cem‘ ve tahkik dönemi olmak üzere üç kısımda değerlendirilmektedir. Ancak bu mezhebi; kelâmî, felsefî ve akâid Eş‘arîliği şeklinde tasnif edenler de olmuştur. Bunun nedeni ise Eş‘arîliğin değişik dönemlerde farklı yönetimlerin resmi mezhebi olması, medreselerde okutulan akâid alanındaki müfredatın bu mezhebin kaynaklarına göre düzenlenmesi ve buna bağlı olarak muazzam bir külliyât ortaya konulmasıdır.
Kelâm, Akâid Eş‘arîliği, Nizâmiye Medresesi, Selçuklular, Osmanlılar,
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 14 Ekim 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 7 Sayı: 2 |