For several hundred years from the mid-first millennium B.C.E. the Mossynoikoi and the Kardouchoi were
dominant peoples in their respective regions of Anatolia. While the historical record indicates they were
strong militarily and successful at commerce, they were apparently not inclined to express their power or
wealth in terms of monumental architecture or durable artwork. In the absence of a material legacy our
knowledge of these peoples derives primarily from ancient literary sources, the most important of which
is the firsthand account given by the Greek writer Xenophon the Athenian in his Anabasis. The aims of this
paper are, firstly, to highlight the importance of ancient accounts in so far as they preserve knowledge of
peoples who we may otherwise know nothing about and, secondly, to explore how these same texts have
a decisive bearing in the process of remembering ancient peoples
Mossynoikoi ve Kardouchoi, M.Ö. ilk bin yılın ortalarından itibaren birkaç yüzyıl boyunca Anadolu’nun
kendilerine ait bölgelerinde hâkimiyet sürmüş toplumlardır. Tarihsel kayıtlar bu toplumların askeri açıdan
güçlü ve ticarette başarılı olduklarına işaret ederken, güç ya da zenginliklerini gösterişli mimari veya kalıcı
sanat eserleri ile ifade etme eğilimi göstermedikleri açıktır. Maddi kalıt bırakmamış olmaları nedeniyle bu
toplumlar hakkındaki bilgilerimiz öncelikle, en önemlisi Atinalı Yunan yazar Ksenophon’un Anabasis’i olan
antik yazınsal kaynaklardan sağlanmaktadır. Bu yazının amacı ilk olarak, antik hikâyelerin, var olmamaları
halinde haklarında hiçbir şey bilemeyeceğimiz toplumlar ile ilgili bilgileri günümüze kadar korumuş
olmalarının öneminin vurgulanması ve ikinci olarak aynı hikâyelerin antik toplumların hatırlanması ve
unutulması sürecinde nasıl bir belirleyici rolü olduğunun araştırılmasıdır
Diğer ID | JA86BJ34SR |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Sayı: 20 |