The concept of public sphere, which has been holding a very important place in the field of political science from the second half of 20th century, is a concept that has social, economic and political dimensions. In this paper it will be tried to define the concept of public sphere with its different dimensions at first. Then, the emergence of public sphere and its basic characteristics will be discussed by giving place the thoughts of Jurgen Habermas who is regarded as the founder of the theory and Hannah Arendt who produced the distinctive thoughts for the theory.In order to mention the existence of public sphere, individuals who create public sphere must have economic freedom. The mentioned relationship between public sphere and economic freedom forms the basic problematic of the study. Therefore, by creating a relationship between the culture industry theory and the theories of public sphere, the consumption of economic freedom and hence the collapse of ideal public sphere will be put forward by examples. Considering that the origin of the information in public sphere is communication, the attention will be drown to the effects of especially social media, visual – written media and cultural- artistic activities on the consumption of public sphere with the thought of culture industry.
Public Sphere Hannah Arendt Jurgen Habermas Culture Industry
20.yy’ın ikinci yarısından itibaren siyaset bilimi alanında çok önemli bir yer tutmaya başlayan kamusal alan kavramı, sosyal, siyasal ve ekonomik boyutlara sahip olan bir kavramdır. Çalışmada öncelikle kamusal alan kavramı farklı boyutlarıyla tanımlanmaya çalışılacaktır. Ardından kuramın kurucusu sayılan Jurgen Habermas’ın ve kuram için özgün düşünceler üreten Hannah Arendt’in düşüncelerine yer verilerek kamusal alanın ortaya çıkışı ve temel nitelikleri ele alınacaktır. Kamusal alanın varlığından bahsedebilmek için bu alanı oluşturan bireylerin ekonomik özgürlüğe sahip olması gerekmektedir. Kamusal alan ile ekonomik özgürlük arasındaki bahsedilen ilişki çalışmanın temel sorunsalını oluşturmaktadır. Bu nedenle çalışmada, kültür endüstrisi kuramı ile kamusal alan teorileri arasında bir ilişki kurularak ekonomik özgürlüğün tüketimi ve dolayısıyla ideal kamusal alanın çöküşü örneklerle ortaya konacaktır.Kamusal alandaki bilginin kaynağının iletişim olduğu düşünüldüğünde, kültür endüstrisi düşüncesiyle kamusal alanın tüketilmesinde sosyal medya başta olmak üzere yazılı-görsel medya ve kültür-sanat faaliyetlerinin etkisine dikkat çekilecektir.
Kamusal Alan Hannah Arendt Jurgen Habermas Kültür Endüstrisi
Diğer ID | JA63NC97VG |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 23 |