The aim of this
study is to illuminate the views of Hilmi Ziya ÜLKEN (1901-1974) on the
religion and essence of religion which are the important problems of
philosophy. Religion has various definitions which are the account, provision,
worship, connecting and congregation. Historical descriptions recount the
religion by classifying. Classifications are useful in terms of sociological
and ethnological aspects, but they are insufficient to explain the essence of
religions. Religions are reduce by Sociologists to communion and by
İntellectualists to the thought, apperception, concept, reasoning. Dinamicist
descriptions seems efficient becouse of look for common qualities in religions,
but they are mix sanctity with spiritual energy. Religion is seen by contemporary
idealist philosophers as universal concepts, ideals; by Existentialists is seen
as devotee's the mystic sentiment and religious anxiety. According to Ülken, in
religion there are all, the turning of the towards ideal above nature to, The
pious's mystery feeling and also the "trembling" in the face of sancyity.
We can grasp with virtual intuition the religion's two scenes which are objective-subjective, ideal-real.
The subject of religion are Existence
that exceeding of sens etc. Religion always exceeds knowing and thinking. This
transcendental field gives the field of
" believing" as a new horizon
to the human being. The putting of Transcendence as Absolute brings the
field of love and faith for human being.
Çalışmanın amacı
Çağdaş Türk Düşünürü Hilmi Ziya ÜLKEN’in (1901-1974) felsefenin önemli
problemlerinde din ve dinin mahiyeti konusundaki görüşlerini aydınlatmaktır. Hesap
vermek, hüküm, ibadet, bağlanmak, cemaat anlamlarına gelen dinin çeşitli
tarifleri yapılır. Tarihî tarifler dini sınıflayarak anlatırlar. Sınıflamalar
sosyolojik ve etnolojik açıdan yararlıdırlar, ama dinlerin mahiyetini
açıklamada yetersizdirler. Dinleri sosyologlar cemiyete; zihinciler düşünceye,
idrake, kavrama, akıl yürütmeye indirgemektedirler. Dinamist tarifler
dinlerdeki ortak vasıfları aramakla verimli görünseler de ruhî enerjiyle
kutsallığı karıştırmaktadırlar. Günümüz idealist filozofları dini, evrensel
kavramlar, idealler; egzistansiyalistler dindarın gizem duygusu, dinî bunalma
olarak görüyorlar. Ülken’e göre dinde hem tabiat-üstü ideale çevriliş, hem
dindarın gizem duygusu, kutsallık karşısında “ürperme”si vardır. Dinin objektif-sübjektif,
ideal-gerçek iki manzarasını virtüel sezgiyle kavrayabiliriz. Dinin konusu duyu
vb., bütün verileri Aşan Varlıktır. Din
daima bilme ve düşünmeyi aşar. Bu aşkın saha insanî varlığa yeni bir ufuk olarak
“inanma” sahasını verir. “Aşkınlık”ın Mutlak olarak konulması İnsanî varlık
için aşk ve iman sahasını meydana getirir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Ekim 2018 |
Kabul Tarihi | 31 Ağustos 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 33 |