Modernizm Batı’ya içkin bir kavramdır. Batı’nın tarihsel süreçlerinin ve fiziki koşullarının izlerini taşımaktadır. Batı modernizm sayesinde elde ettiği bilimsel, teknolojik ve toplumsal gelişmeyi Doğu coğrafyalarında varlık gösteren devletler karşısında askeri ve ekonomik olarak üstünlüğü ele geçirmiş, tüm dünyaya yayılmıştır. Doğu toplumlarının modernizmle karşılaşması son derece travmatik ve sancılı olmuştur. Geleneksel dönemin parametrelerince biçimlenmiş toplum yapısı ve ekonomik ilişkiler birdenbire geçersizleşmiştir. Bu ortamda kentler yeni ekonomik ilişkiler, yeni bir toplumsallık ve siyasal düzende gelenekselliği parçalamış ve etkisizleştirmiştir. Fakat ne var ki modernizmin gerekli dinamiklerinden uzak toplumlarda bu süreç kentlere sıkışmış, kentli kesimler ile köyden/taşradan göçen kitleler arasında çatışmaya dönüşmüştür. Laiklik bu çatışmada modernizmin devlet katında ve devlet eliyle korunmasının aracıdır. Bu nedenle köy/taşra ile kent arasındaki çatışmanın laiklik göz ardı edilerek anlaşılması mümkün değildir. Son dönem post-modernite etkisiyle yöntemli ve nedensel düşünmenin önemi erozyona uğradığından çalışma konusu ve kurmaya çalıştığı nedensellik ile bilimsel alana katkı sunmaya ve bilimsel bir içerik üretmeye çalışmaktadır. Bu çalışma Doğu’nun modernleşme sorununun kaynağında geleneksellik ve modernlik arasında köy/taşra-kent çatışkısından doğan bir yön olduğunu ve laikliğin bu çatışkıda son derece önemli bir yer ihtiva ettiğini açıklamaya çalışmaktadır.
Doğu ve modernleşme laiklik kentlileşme toplumsal gerilim ve çatışma
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Mayıs 2021 |
Kabul Tarihi | 22 Mart 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 44 |