As a result of the crises in the financial sector, many global banks have come to the point of bankruptcy. Some of these were saved by the states, but this recovery process brought a significant burden to the economy and therefore to taxpayers. On the other hand, as the banks that entered the bankruptcy process seriously affected the real sector on the lending side, the cost of the failed banks on the economy reached significant levels. Therefore, especially in the period after the global financial crisis, within the framework of macro-prudential policies in banking, it was tried to prevent the bankruptcy of banks with the measures taken before they came to the point of bankruptcy. In this sense, the cost that will arise in the bankruptcy of banks has gained importance and studies have been carried out in this area. On the other hand, besides calculating the analysis cost, it is considered important to determine the factors of this cost. Because the identification of the determinants of the resolution cost is of great importance in determining the macro and micro precautionary policy measures that the authorities will develop to reduce these costs. In this context, in our previous study (Ateş & Sayılgan, 2021), the resolution cost of the Turkish banking sector between 2004 and 2019 was calculated using the contingent claim analysis method within the scope of the Merton Model. In this study, it is aimed to reveal the determinants of the analysis cost calculated in the banking sector, as a continuation of the previous study, with a simple and ordinary least square regression model with fixed and random effects for the same period. The empirical results of the study show that, as bank-based data, profitability and capital adequacy have a significant effect on resolution costs, and that the expected resolution costs, in other words, capital losses are lower in case of any crisis and bankruptcy risk for banks with high profitability and strong capital structure.
Finansal Sektörde yaşanan krizler neticesinde küresel ölçekli birçok banka iflas noktasına gelmiştir. Bunlardan bazıları devletler eliyle kurtarılmış ancak bu kurtarma süreci ekonomiye ve dolayısıyla vergi ödeyenlere önemli ölçüde yük getirmiştir. Diğer taraftan, batış sürecine giren bankalar da kredilendirme tarafında reel sektörü ciddi biçimde etkilediği için batık bankaların ekonomi üzerindeki maliyeti de önemli boyutlara ulaşmıştır. Dolayısıyla özellikle global finans krizinden sonraki dönemde Bankacılıkta makro ihtiyatlı politikalar çerçevesinde bankaların iflas noktasına gelmeden önce alınan tedbirlerle batmasının önü alınmaya çalışılmıştır. Bu anlamda bankaların iflas noktasına gelmesinde ortaya çıkacak maliyet önem kazanmış ve bu alanda çalışmalar yapılmıştır. Diğer taraftan, çözümleme maliyetinin hesaplanması yanında bu maliyetin etkenlerinin belirlenmesinin de önemli olduğu düşünülmektedir. Zira çözümleme maliyetinin belirleyicilerinin saptanabilmesi otoritelerin bu maliyetlerin azaltılması için geliştireceği makro ve mikro ihtiyati politika tedbirlerinin belirlenmesinde büyük önem taşımaktadır. Bu kapsamda, bir önceki çalışmamızda (Ateş & Sayılgan, 2021) Türk Bankacılık sektörünün 2004-2019 yılları arasındaki çözümleme maliyeti Merton Modeli kapsamında şarta bağlı alacak analizi yöntemiyle hesaplanmıştır. Bu çalışmamızda ise önceki çalışmanın devamı olarak bankacılık sektöründe hesaplanan çözümleme maliyetinin belirleyicilerinin aynı dönem için sabit ve rassal etkileri olan basit, sıradan bir en küçük kare regresyon modeliyle ortaya konulması amaçlanmıştır. Çalışmanın ampirik sonuçları çözümleme maliyetleri üzerinde banka bazlı veriler olarak karlılık ve sermaye yeterliliğinin önemli ölçüde etkisi olduğunu ve yüksek karlılığa ve güçlü sermaye yapısına sahip bankalar için herhangi bir kriz ve batma riski durumunda beklenen çözümleme maliyetlerinin bir başka deyişle sermaye kayıplarının daha düşük olduğunu göstermektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Finans |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 18 Temmuz 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 29 Haziran 2022 |
Kabul Tarihi | 14 Mart 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 51 |