Toplum bilimleri alanında yapılan akademik çalışmalarda, araştırma sorusunun tasarlanmasından araştırma bulgularının yaygınlaştırılmasına, bilgi üretim sürecinin her bir aşamasında, araştırma etiği bağlamında kapsamlı değerlendirilmesi gereken çeşitli sorunsallar ortaya çıkmaktadır. Araştırma süreçlerine ve etiğine dair bu sorunsallar özellikle ulaşılması zor, saklı ve kırılgan birey ve topluluklarla yapılan çalışmalarda daha fazla ön plana çıkmakta, araştırmacılar açısından etik kaygılar ve ikilemler söz konusu olabilmektedir. Ulaşılması zor ve saklı topluluklara araştırmacılar nasıl erişmelidir? Saklı ve kırılgan birey ve topluluklarla yapılan çalışmalarda araştırmacının konumu nasıl kurgulanmalıdır? Yapısal kırılganlıklara maruz kalan topluluklara dair araştırmalarda, beklenmedik veriler nasıl değerlendirilmeli, ne ölçüde ve hangi şartlarda paylaşılmalıdır? Bu tür sorulara verilecek yanıtlar, sadece araştırma süreçlerini yönlendirmekle kalmamakta, ele alınan konu ve topluluklara dair toplumsal ve siyasi bakışı da etkilemektedir. Bu makale toplum bilimleri alanında ulaşılması zor, saklı ve kırılgan gruplarla yapılan çalışmalarda öne çıkan sorular ve etik meselelere odaklanmaktadır. Makale, toplum bilimlerinde yöntem ve araştırma etiği alanlarında yayınlanmış ikincil kaynaklar ile bahsi geçen topluluklarla yapılan ampirik araştırmalara dair değerlendirme makalelerinin analizi üzerinden, temel meseleleri sınıflandırmayı ve tartışmayı hedeflemektedir.
Ulaşılması zor saklı topluluklar kırılgan topluluklar araştırma etiği
In academic studies within the field of social sciences, certain problems need to be comprehensively evaluated in the context of research ethics at each stage of the knowledge production process, from the design of the research question to the dissemination of research findings. These problems regarding research processes and ethics come to the fore and create ethical concerns and dilemmas for researchers especially in studies conducted with individuals and communities that are hard-to-reach, hidden and vulnerable. How should researchers access hard-to-reach and hidden groups? How should the position of the researcher be constructed in studies with hidden and vulnerable individuals and communities? How, to what extent and under what conditions should unexpected data be evaluated and disseminated when the research is on communities exposed to structural vulnerabilities? The answers to such questions do not only guide research processes, but also affect the social and political perceptions of the issues and communities under consideration. This article focuses on the common questions and ethical issues that arise in studies with hard-to-reach, hidden and vulnerable groups in the field of social sciences. The article aims to classify and discuss the main issues through the analysis of secondary sources published in the fields of research methods and ethics in social sciences, and articles reviewing processes of empirical research with the mentioned communities.
Hard-to-reach hidden populations vulnerable populations research ethics
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 26 Ağustos 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 9 Ağustos 2022 |
Kabul Tarihi | 15 Mart 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 51 |