In the late 19th century, Sigmund Freud applied the psychoanalysis, which was a method of psychological treatment and
aimed to treat neuroses by free association and suggestion, to the artists and later to the artworks of his students, and so this
played an important role in the emergence of psychoanalytic literary criticism by allowing psychoanalysis and literature to
be studied under the same framework. Psychoanalysis, which analyses the human spirit, the desires and fantasies hidden in
human, contributes to the field of literature in which these repressed desires are reflected in an artistic expression by giving
different forms and thus have the possibility to appear.
In his work called Droll Stories, which he wrote between 1832 and 1837, Balzac expresses entertaining stories by freeing
himself. There are many psychoanalytic items hidden in the background of this free narrative. Narcissism, which is one of the
important theories of Sigmund Freud and represents the individual’s love for himself, comes out in many stories in the work.
In this report, the behavior of the fictional characters in the work and the expressions they used were examined in the light of
Freudian psychoanalysis and the narcissistic tendencies hidden in some characters were tried to reach.
19. yüzyılın sonlarında Sigmund Freud’un serbest çağrışım ve telkin yoluyla nevrozları tedavi etmeyi amaçlayan, psikolojik
tedavi yöntemi olan psikanalizi sanatçılara, daha sonra ise öğrencilerinin sanat eserlerine uygulaması, psikanaliz ile edebiyatın
aynı çatı altında incelenebilmesine olanak sağlayarak psikanalitik edebiyat eleştirisinin ortaya çıkmasında önemli rol oynamıştır.
İnsan ruhunu, insanın içinde gizlediği arzuları, fantezileri inceleyen psikanaliz, bu bastırılmış arzuların farklı şekiller verilerek
sanatsal bir ifade ile yansıtıldığı ve böylece ortaya çıkma imkânı bulduğu edebiyat alanına katkı sağlamaktadır.
Balzac, 1832-1837 yılları arasında kaleme aldığı Tuhaf Öyküler adlı yapıtında, kendini özgür bırakarak eğlenceli öyküleri dile
getirir. Bu özgür anlatının arka planında gizlenmiş birçok psikanalitik öğe mevcuttur. Sigmund Freud’un önemli kuramlarından
biri olan, bireyin kendine karşı duyduğu sevgiyi temsil eden Narsisizm, eserdeki birçok öyküde karşımıza çıkmaktadır. Bu
bildiride, Freudyen psikanaliz ışığında yapıttaki kurmaca karakterlerin davranışları ve kullandıkları ifadeler incelenerek, kimi
karakterlerde gizlenmiş olan narsistik eğilimlere ulaşılmaya çalışılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Fransız Dili, Edebiyatı ve Kültürü |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2017 |
Kabul Tarihi | 6 Eylül 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 29 |