İnsan doğasına ilişkin olarak öz-çıkara ve rekabete yapılan vurgu yüzyıllardır gerek sosyal bilimlerde gerek doğa bilimlerinde merkezi bir konum işgal etmiş, özellikle kapitalizmle birlikte gittikçe yoğunlaşmıştır. Doğa bilimlerinde, evrimin dar anlamıyla ele alınarak insan doğasının salt rekabetçi ve bencil yönüne yapılan vurgu bu durumun bir doğa yasası olarak addedilmesine yol açtığı gibi, sosyal bilimlerde de insan doğası sosyal bağlamından kopuk, öz-çıkar dürtüsüyle eyleyen ve rekabetçi bir biçimde ele alınmıştır. Daha özelde anaakım iktisada bakıldığında, kapitalist sistemin işleyişi açısından, insan soyutlayıcı ve tümdengelimci yöntemler ekseninde kavramsallaştırılmış ve karşılıklı yardımlaşma ve dayanışma güdülerinden azade, sadece kendi çıkarıyla ilgilenen, rekabetçi bir aktöre dönüşmüştür. Fakat böyle bir tasvir, insan etkileşimlerinin karmaşık doğasını aşırı bir basitliğe indirgemekte, karşılıklı yardımlaşma ve dayanışmanın önemini ihmal etmektedir.
Bu nedenle, bu çalışmanın amacı, insan doğasına içkin olan karşılıklı yardımlaşma ve dayanışma eğilimlerinin sosyal bilimler içinde yeniden düşünülmesini teşvik etmek için daha gelişmiş bir sosyal evrim anlayışının imkanlarından faydalanmaktır. Bu çerçevede, Veblen ve Kropotkin gibi düşünürlerin öne sürdüğü daha sofistike bir sosyal evrim anlayışı incelenerek, yerleşik iktisadın öz-çıkar ve rekabet vurgusuna eleştirel bir şekilde yaklaşılıp, karşılıklı yardımlaşma ve dayanışma kavramlarının yeniden değerlendirilmesi amaçlanmaktadır.
The emphasis on self-interest and competition in relation to human nature has occupied a central position in both the social and natural sciences for centuries, intensifying particularly with capitalism. In the natural sciences, the emphasis on the purely competitive and selfish aspect of human nature in the narrow sense of evolution has led to the assumption that this is a law of nature, while in the social sciences, human nature has been dealt with in a way that is detached from its social context, acting on the impulse of self-interest and competition. More specifically in mainstream economics, in terms of the functioning of the capitalist system, human beings have been conceptualized along abstractive and deductive methods and have been transformed into a competitive actor concerned only with their own self-interest, free from the motives of mutual aid and solidarity. However, such a depiction oversimplifies the complex nature of human interactions, neglecting the importance of mutual aid and solidarity.
Therefore, the aim of this study is to utilize the possibilities of a more advanced understanding of social evolution to encourage a rethinking of the tendencies of mutual aid and solidarity inherent in human nature within the social sciences. In this context, using a more sophisticated understanding of social evolution proposed by thinkers like Veblen and Kropotkin, it aims to critique the emphasis on self-interest and competition in established economics, and to reevaluate the concepts of mutual aid and solidarity.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İktisat Metodolojisi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 22 Kasım 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 22 Kasım 2023 |
Kabul Tarihi | 2 Ekim 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 59 |