Tüm dünya ile ülkemizi de derinden etkileyen Covid-19 pandemisi, son yılların en önemli küresel krizlerinden biri olmuştur. Bu krizle beraber bireylerin yaşamlarında da büyük değişimler meydana gelmiştir. Bu çalışmanın amacı, Covid-19 pandemi döneminde bireylerin bilişsel esneklik düzeyi ile belirsizliğe tahammülsüzlük ilişkisinde algılanan sosyal destek düzeyinin biçimlendirici rolünün gelişimsel eğride incelenmesidir. Çalışmaya 18-65 yaş aralığında bulunan 300 birey katılmıştır. Araştırmanın bulgularına göre, bireylerin bilişsel esneklik düzeyi ile belirsizliğe tahammülsüzlük düzeyi arasında negatif yönlü anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Bilişsel esneklik düzeyi arttıkça, belirsizliğe tahammülsüzlük azalmaktadır. Araştırmada cinsiyet, yaş, medeni durum, gelir düzeyi değişkenlerinin belirsizliğe tahammülsüzlük düzeyine göre anlamlı bir farklılık yaratmadığı gözlenmiştir. Çalışmada eğitim durumu lise ve altı olan katılımcıların belirsizliğe tahammülsüzlük düzeylerinin eğitim durumu lisans ve lisansüstü olan katılımcılara göre anlamlı düzeyde yüksek olduğu görülmektedir. Katılımcıların yaşanılan şehir değişkeni ile belirsizliğe tahammülsüzlük düzeyi arasında anlamlı bir farklılık oluşturduğu gözlenmiştir. Sivas ve Adana’da yaşayan katılımcıların belirsizliğe tahammülsüzlük düzeyi İstanbul şehrinde yaşayan katılımcılara göre anlamlı düzeyde yüksek olduğu görülmektedir. Bilişsel esneklik düzeyi ile belirsizliğe tahammülsüzlük düzeyi arasındaki ilişkide algılanan sosyal desteğin düzenleyici bir etkisinin bulunmadığı görülmektedir. Elde edilen sonuçlar doğrultusunda pandeminin yarattığı belirsizlik, kaygı ve olumsuzlukların ruh sağlığı üzerindeki etkilerinin azaltılması konusunda koruyucu ruh sağlığı çalışmaları ve yeni müdahale programları geliştirilmesi bireyler üzerindeki sorunlarının azaltmasına yardımcı olabileceği düşünülmektedir. Bu sayede bireyin yaşamında meydana gelen değişimlerin ve sıkıntıların karşısında tahammülünü ve dayanıklılığını artırabilir.
Covid-19 Pandemisi Bilişsel Esneklik Belirsizliğe Tahammülsüzlük ve Algılanan Sosyal Destek
Bu araştırma 2022 yılının Şubat ayında İstanbul Kent Üniversitesi'nde Yüksek Lisans Tezi olarak tamamlanmıştır. Bu makale tezden üretilmiştir. Güncel literatür incelemesi ile makalenin giriş ve sonuç bölümlerine yeni araştırmalar eklenmiştir. Bu çalışmada etik kurallara uyulduğu ve bilimsel normlara uygun olarak atıfta bulunulduğunu beyan ederim.
The Covid-19 pandemic, which deeply affected our country as well as the whole world, has been one of the most important global crises of recent years. Along with this crisis, big changes have occurred in the lives of individuals. The aim of this study is to examine the formative role of the perceived social support level in the developmental curve in the relationship between individuals' cognitive flexibility level and intolerance to uncertainty during the Covid-19 pandemic period. 300 individuals between the ages of 18-65 participated in the study. According to the findings of the study, it was determined that there is a negative significant relationship between the cognitive flexibility level of individuals and the level of intolerance to uncertainty. As cognitive flexibility increases, intolerance to uncertainty decreases. In this study, it was determined that the variables of gender, age, marital status and income level did not show a significant difference according to the level of intolerance to uncertainty. On the other hand, it was determined that the level of intolerance to uncertainty of the participants whose education level is high school and below is significantly higher than the participants whose education level is undergraduate and graduate. It was observed that there was a significant difference between the participants' living city variable and the level of intolerance to uncertainty. It has been determined that the level of intolerance to uncertainty of the participants living in Sivas and Adana is significantly higher than the participants living in the city of Istanbul. It is seen that perceived social support does not have a moderating effect on the relationship between the level of cognitive flexibility and the level of intolerance to uncertainty. In the direction of the results obtained, it is thought that preventive mental health studies and developing new intervention programs to reduce the effects of the uncertainty, anxiety and negativities created by the pandemic on mental health can help reduce the problems on individuals. In this way, it can increase the individual's tolerance and endurance in the face of changes and troubles in life
COVID-19 Pandemic Cognitive Flexibility İntolerance of Uncertainty Perceived Social Support
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Sosyolojisi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 20 Eylül 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 20 Eylül 2024 |
Gönderilme Tarihi | 1 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 29 Ağustos 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 64 |