Problems that transcend national borders such as climate change, environmental problems,
migration and epidemics are increasing. The solution of such problems necessitates
cooperation and leads to a more intense relationship between health and foreign policy. The
21st century's Covid-19 virus, the event with the greatest global impact so far, has also
created such an impact and made the health diplomacy activities of states very important. For
this reason, health diplomacy activities and the effects of these activities, especially the aid
provided by China during the Covid-19 process, have been analyzed and presented in a
comparative manner. While health diplomacy activities are multifaceted, they also create an
attraction. Therefore, the fields of soft power and public diplomacy are also touched upon, but
it is aimed to provide a background starting from the basic power debates. During the Covid19 period,
it was observed that many states paid more attention to the national fight against
the virus and restricted aid. However, the Chinese state, acting with the mission of acting as a
responsible country while conducting a national struggle, also focused on health diplomacy
activities and used it as a communication tool. In this process, it became one of the states that
provided the most aid and increased its soft power. In general terms, it was concluded that the
medical foreign aid it provided outside the Covid-19 process was not temporary but aimed at
improving the health infrastructure. In this sense, it has been observed that health diplomacy
activities should be increased for permanent health infrastructure in order to protect public
health universally and to solve global problems that transcend borders such as Covid-19.
İklim değişikliği, çevre sorunları, göçler, salgın hastalıklar gibi ulusal sınırları aşan
problemler gittikçe artmaktadır. Bu tür problemlerin çözümü ise işbirliğini zorunlu kılmakta
ve sağlık ve dış politika ilişkisinin daha yoğun kurulmasına neden olmaktadır. 21.yüzyılın şu
ana kadarki en büyük küresel etkiye sahip olayı olan Covid-19 virüsü de böyle bir etki
yaratmış ve devletlerin sağlık diplomasisi faaliyetlerini oldukça önemli hale getirmiştir. Bu
sebeple Covid-19 sürecinde başta Çin`in yaptığı yardımlar olmak üzere bu yöndeki sağlık
diplomasisi faaliyetleri ve bu faaliyetlerin etkileri karşılaştırmalı bir şekilde incelenerek
sunulmaya çalışılmıştır. Sağlık diplomasisi faaliyetleri çok yönlü olmakla birlikte aynı
zamanda bir cazibe de yaratmaktadır. Dolayısıyla yumuşak güç ve kamu diplomasisi
alanlarına da değinilmiş, ancak konuya temel güç tartışmalarından başlayarak bir arka plan
sunmak amaçlanmıştır. Covid-19 döneminde birçok devletin virüsle ulusal çapta mücadeleyi
daha çok önemsediği, yardımları kısıtladığı görülmüştür. Oysa Çin devleti ulusal mücadele
yürütmekle birlikte sorumlu bir ülke olarak davranma misyonuyla hareket ederek sağlık
diplomasisi faaliyetlerine de ağırlık vermiş ve bunu bir iletişim aracı olarak kullanmıştır. Bu
süreçte en çok yardım yapan devletlerin başında gelmiş, yumuşak gücünü de arttırmıştır.
Genel anlamda Covid-19 süreci dışında da yaptığı tıbbi dış yardımların geçici değil sağlık
altyapısını iyileştirmeye yönelik olduğu sonucuna varılmıştır. Bu anlamda halk sağlığının
evrensel anlamda korunabilmesi ve Covid-19 gibi sınırları aşan küresel problemlerin çözümü
için sağlık diplomasisi faaliyetlerinin kalıcı sağlık altyapısına yönelik olarak arttırılması
gerekliliği gözlenmiştir.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 15 Haziran 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 20 Haziran 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 7 Sayı: 1 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.