Historically, violence prevention work has been driven by and focused on women. Women still need to be center stage in terms of empowerment, equality and safety. There is a strong potential in work with men in local religious and cultural institutions. Teachers, health care personels, polices, soldiers, imams, priests, monks and local civic leaders wield broad influence, can serve as positive non-violent role models and can make the connections between local beliefs and more peaceful homes and communities. However, many more studies are needed for public awareness and stressing the importance of the role and duties of men to ending the violence. The men are not only the main responsible persons about violence against women, but also the important persons about protect to women rights and this issue should be stressed. The aim of this study is to highlight the importance of cooperation of the men to combat violence against women and to give some successful examples about men partnership.
Şiddetten korunma programları tarih boyunca kadınlara odaklanmış ve kadınlar üzerinden yürütülmüştür. Kadınların hala güçlendirilmeye, eşitliğinin ve güvenliğinin sağlanmasına ihtiyacı vardır. Ancak, erkeklerle çalışmanın bölgesel ve kültürel alanlarda güçlü bir etkisi olabileceği, öğretmenlerin, sağlık çalışanlarının, polislerin, askerlerin, imamların, rahiplerin, papazların ve yerel liderlerin şiddetle mücadelede olumlu rol modeller olabileceği, daha huzurlu bir aile yaşamı ve toplum için insanlar arasında etkileşimi sağlayabileceği düşünülmektedir. Son yıllarda, cinsiyete dayalı şiddetin son bulmasında erkeklerin rolü ve erkek işbirliği, kadına yönelik şiddetin sonlanması hareketinin önemli bir unsuru haline gelmiştir. Ancak erkeklerin şiddetle mücadeledeki rol ve görevlerinin önemini vurgulayan, halkı bilinçlendirmeye yönelik çok daha fazla çalışmaya gereksinim vardır. Kadına yönelik şiddetin temel sorumlusu olan erkeklerin, aynı zamanda kadına yönelik şiddetin sonlanmasında önemli mücadeleciler de olabileceğini gösteren çalışmaların vurgulanması gerekmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Derleme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Eylül 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Cilt: 4 Sayı: 3 |