Sexuality, taking on a shape in the interaction of psychological, social, and biological variables, may lose its functionality with the blockage of these components. Sexual dysfunction may be handled as if it is only a symptom being based on the decay of marital relationship in the content of therapy, and sexual dysfunction may be neglected by family and marriage therapists from time to time. Contrarily, sex therapists may show the tendency to handle the problem in aspect of only sexuality. In the relationships of all spouses, thought and emotional intimacy should not be neglected whatever sexual problem they may have. Factors determining happiness such as physical attractiveness, impressiveness, positive and negative attitudes, marriage age, children, socioeconomic conditions, common intentions, and hobbies, sexual life, have attracted the attention of investigators for long time. Most important element among these factors seems to be sexuality. In recent years, researchers have begun to consider interaction between sexuality and marriage much more. Marital life includes food, shelter, togetherness, satisfaction originated from positive marital relationships, sharing role to cause of sexual maturation, acceptance of social role, and responsibility, individual entrepreneurship, and supporting to creativity. Marriage, consisting of spouses completing each other in these fields, is the headstone of social development and maturation. It has been suggested that there is a role of sexual dysfunction in protecting the balance of marital relationships. According to this suggestion, these disorders may prevent any damage to self and conserve the border of ego. Moreover, we may suggest that sexual dysfunction breaks the marital relationship, removes the protective effect on marital balance if we consider the beneficial effects of sexuality in points of intimacy in thought and emotional fields. Sexuality can be only experienced with healthy personality features which do not include the fear of the loss of ego border and injury. It is not possible to isolate married couple's general communication and their sexual life. Miscommunication or conflict between married couples may interfere with sexual functioning. Sexual problems also cause general conflict or emotional alienation between couples. The findings from literature clearly present the interaction between male/ female sexual dysfunction and their marital life. Thus, in the treatment of sexual dysfunction among married couples, the marital relationship of couples should be evaluated and the participation of both spouses into therapeutic process need to be achieved.
sexual dysfunction marital relationship marital satisfaction sexual functionality
Psikolojik, sosyal ve biyolojik değişkenlerin etkileşimi içinde şekillenen cinsellik, bu bileşenlerin birindeki ketlenmeyle, işlevselliğini yitirebilmektedir. Aile ve evlilik terapistleri tarafından cinsel işlev bozukluğu, zaman zaman ilişkilerdeki bozulmanın sonucunda ortaya çıkan bir semptom olarak ele alınmakta, terapinin kapsamı içinde cinsel işlevle ilgili alan ihmal edilebilmekte, cinsel işlev bozukluğu alanında çalışan terapistlerin ise araştırmalarda olguları tek başına ele alma eğiliminde olduğu görülmektedir. Cinsel sorunun türü ne olursa olsun, eşlerin birbirleriyle olan iletişimleri, duygu ve düşünce alanında yakınlaşma ve paylaşımları göz ardı edilmemesi gereken bir noktadır. Fiziksel çekicilik, etkileyicilik, olumlu ve olumsuz tutumlar, evlenme yaşı, çocuklar, sosyoekonomik durum, ortak amaç, ilgi alanları ve cinsel yaşam gibi evlilikte mutluluğu belirleyen faktörler, uzun yıllardır araştırmacıların dikkatini çekmektedir. Bu etkenlerin en önemlilerinden birini de cinsellik oluşturmaktadır. Son yıllarda, cinsellik ve evlilikte mutluluk arasındaki etkileşime ilişkin veriler üzerinde daha fazla durulmaya başlanmıştır. Evlilik yaşantısı, yiyecek, barınma ve dış tehlikelere karşı korunmayı sağlayan birlik ve beraberlik, olumlu eş ilişkilerinin yarattığı doyum, cinsel olgunlaşmayı sağlayacak rollerin paylaşımı, sosyal rol ve sorumlulukları kabullenme, kişisel girişimcilik ve yaratıcılığı desteklemeyi içermektedir. Bu alanlarda birbirini bütünleyen eşlerin oluşturduğu evlilikler, toplumsal gelişimin ve olgunlaşmanın da yapı taşlarını oluşturmaktır. Cinsel işlev bozukluklarının, eş ilişkilerinde dengeyi korumaya yönelik bir rolü olduğu da ileri sürülmüştür. Buna göre bozukluk eşlerin çok yakın bir ilişki içinde zedelenmelerini engellemekte ve benlik sınırlarını korumalarını da sağlayabilmektedir. Ancak, cinselliğin duygu ve düşünce alanındaki yakınlaşmaya olumlu katkıları göz önüne alındığında, cinsel işlev bozukluğunun, denge sağlamaktan çok ilişkiyi bozucu yönde etki göstereceği söylenebilir. Cinsellik, bireylerde zedelenme ve benliğin sınırının kaybı gibi korkuları içermeyen sağlıklı bir kişilik yapısında yaşanabilir. Evlilikte cinsel yaşamı çiftin genel iletişiminden ayrı düşünmek mümkün değildir. Dolayısıyla eşler arasında iletişimsizliğin ya da çatışmaların cinsel işlevi de etkilemesi beklenen bir durumdur. Cinsel sorunlar da genel çatışmalara ya da duygusal uzaklaşmalara yol açmaktadır. Cinsel işlev bozukluğu olan erkekler/kadınlar ve eşlerinin evlilik yaşamı sağlıklı kontrol grubuna göre daha fazla bozulduğu, sonuç olarak cinsel işlev bozukluğunun, evlilik yaşamını olumsuz yönde etkilediği ortaya konmuştur.Sonuç olarak erkek ve kadın cinsel işlev bozuklukları ve evlilik yaşamının birbiri ile etkileşim içinde olduğu görülmekte, evli cinsel işlev bozukluğu olgularında, eş ilişkilerinin dikkate alınması ve tedavi sürecine eşlerin de katılması, önemli bir gereklilik olarak ortaya çıkmaktadır
Cinsel işlev bozukluğu eş ilişkileri evlilik doyumu cinsel işlevsellik
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Derleme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2009 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2009 Cilt: 1 Sayı: 1 |