Drug-related dreams are defined as dreams experienced by individuals with a substance use disorder during the withdrawal or recovery process. Studies indicate that authors interpret all drug-related dreams as reflections of the attempts by individuals with addiction to fulfill their drug use desires at varying levels of satisfaction. The absence of an explanation in the literature regarding the manner and rationale behind the fulfilment of drug cravings by drug-related dreams (Type A or Type B) to varying degrees (sufficiently or insufficiently) indicates that the gratification derived from such dreams – presumed to alleviate the desire for drug use – has been inferred from prognostic findings and presumptions concerning patients’ periods of abstinence. It is noteworthy that there is a similarity between dreams experienced by individuals with substance use disorders who wish to use the substance but are unable to do so for various reasons and failure-related examination dreams. Instead of a hypothesis that drug-related dreams with different content and emotions provide varying levels of satisfaction, examining them through the lens of the censorship mechanism in dreams may reveal that these types of dreams attempt to fulfill distinct desires. The objective of the current paper is to analyse substance-related dreams and typical dreams, including those related to examinations, in light of neuroscientific evidence and interpretations. In particular, the focus will be on Freud's views on the censorship mechanism in dreams, as well as the theoretical perspectives of Jung and Kohut.
Maddeyle bağlantılı rüyalar, bağımlı bireylerin yoksunluk veya iyileşme dönemlerinde görülen ve maddeyle ilişkili çeşitli içerikler barındıran rüyalardır. Yapılan çalışmalarda, uyuşturucu rüyalarının tümünün yazarlar tarafından, bağımlı bireylerin madde kullanma arzularını farklı tatmin düzeylerinde doyurmaya çalışan çabalarının bir ifadesi olarak değerlendirildiği anlaşılmaktadır. Literatürde, maddeyle bağlantılı rüyaların (Tip A veya Tip B) madde kullanım arzusunu nasıl ve neden farklı şekillerde (yeterli veya değil) tatmin edebileceğine dair bir açıklama bulunmaması; madde kullanma arzusunu gidermeye yönelik olduğu varsayılan bu tür rüyalara atfedilen tatminlik derecesinin, hastaların maddeden uzak kalma dönemlerine yönelik prognostik bulgu ve varsayımlar üstünden yapılmış olduğunu düşündürtmektedir. Maddeyle bağlantılı Tip B rüyalar olarak da değerlendirilen, madde bağımlısı olan kişilerin rüyalarında madde kullanmak istedikleri halde çeşitli nedenlerle bir türlü madde kullanamadıkları rüyalarla, başarısızlıkla sonuçlanan sınav rüyalarının benzerliği dikkat çekicidir. Birbirlerinden farklı içerik ve duygulara sahip madde bağlantılı rüyaların, farklı tatminlik düzeyleri sağladıklarına dair bir varsayım üstünden değil, rüyalardaki sansür mekanizması ile incelenmesi, bu tip rüyaların birbirlerinden farklı arzuların doyumlarını sağlamaya çalıştıklarını gösterebilir. Bu yazıda, nörobilimsel bulgu ve yorumlar eşliğinde, maddeyle bağlantılı rüyalar ve başta sınav rüyaları olmak üzere tipik rüyaların, Freud’un rüyalardaki sansür mekanizmasına dair görüşleri yanında Jung ve Kohut’un kuramsal perspektifleri çerçevesinde yorumlanması amaçlanmıştır.
Çalışmamız derleme özelliği taşıdığı için etik kurul onayı gerektirmemektedir.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Psikiyatri |
Bölüm | Derleme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 8 Temmuz 2024 |
Kabul Tarihi | 15 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 17 Sayı: 2 |