Amaç: Bu üç yıllık çalışmamızda acil servisimize başvuran kuduz riskli temas olgularının demografik özelliklerini değerlendirmeyi amaçladık.
Gereç ve Yöntem: 2012-2014 yılları arasında kuduz riskli temas nedeniyle acil servisimize başvuran hastaların demografik özellikleri hastane otomasyon sistemi, acil hasta bakı kartları ve kuduz bildirim defterinden geriye dönük olarak incelendi. Elde edilen verilerin istatistiksel analizinde SPSS 21.0 paket programı kullanıldı.
Bulgular: Çalışmaya 2732 hasta dâhil edildi. Hastaların %70,4’ü (n:1923) erkek, %29,6’sı (n:809) kadın ve ortalama yaşı 23,65 yıl (min: 0, maks: 87 yıl) idi. Hastaların %15,7’sinin 2012 yılında, %39,3’ünün 2013 yılında, %44,9’unun ise 2014 yılı içinde acil servise başvurduğu belirlendi. Başvurular en sık mayıs, haziran ve temmuz aylarında idi. En sık kuduz şüphesi olan hastalarda köpeklerle (%61,6) ve ısırılma yoluyla (%71,8) temas öyküsü mevcuttu. Hastaların %95,5’ine yara bakımı ve tetanoz profilaksisi uygulanmıştır. Hastaların %99,9’una 1 doz, %85,6’sına 2 doz, %51,5’ine 3 doz, %9,9’una 4 doz ve %6,2’sine 5 doz aşı, %7,9’una kuduz aşısıyla birlikte HRIG yapıldığı saptandı. Hayvanların %99,7’sinin takip süresince yaşadığı, %0,3’ünün ise öldüğü tespit edildi. Hiçbir hastamızda kuduz hastalığı belirtileri ve ölüm görülmedi.
Sonuç: Bu çalışma ile kuduz şüpheli hayvanla temasın her geçen yıl artış gösterdiği ve ilimiz için halen ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğu belirlendi. Belediyelerce yürütülen sahipsiz hayvan toplama, kontrol ve ıslah hizmetlerine daha fazla önem verilmesi, hayvan barınaklarının kapasite ve sayılarının arttırılması, toplumun kuduz hastalığı açısından bilgilendirilmesi gerekmektedir.
Objective: In this study, it was aimed to determine the demographic features of patients admitted to the emergency department with the rabies risky contacts.
Materials and Methods: Patients admitted toEmergency Medicine Department of Adana Numune Education and Research Hospital with rabies risky contacts between January 2012 and January 2014 were investigated from hospital automation system, emergency patient care cards and rabies notification book. SPSS 21.0 software package was used for statistical analysis of the obtained data.
Results: Total 2732 patients were included in the study. Of the patients, 70.4% (1923 patients) were male and the median age was 23.65 years (min: 0, max: 87). It was determined that 15.7% of the patients admitted to the emergency department in 2012, 39.3% in 2013 and 44.9% in 2014. Admissions were more common in May, June and July. The most common history of rabies risky contact was with dogs (61.6%) and via the bite (71.8%). Of the patients, 99.9% were given 1 dose, 85.6% were given 2 doses, 51.5% were given 3 doses, 9.9% were given 4 doses and 6.2% were given 5 doses of rabies vaccine, and 7.9% of them were given HRIG. Of the rabies risky animals, 99.7% were lived during the follow-up of, while 0.3% were died. None of the patients had symptoms of rabies and died.
Conclusion: This study showed that contact with rabies suspected animals is increasing in every year and it is still a serious public health problem for our city. More emphasis should be given to collecting stray animals, the control and rehabilitation of these animals carried out by municipalities. The number and capacity of the animal shelters should be increased, and the community should be informed about rabies.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Acil Tıp |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2020 |
Gönderilme Tarihi | 21 Eylül 2019 |
Kabul Tarihi | 10 Ekim 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |
Anka Tıp Dergisi Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Anka Tıp Dergisi Budapeşte Açık Erişim Deklarasyonu’nu imzalamıştır.