In this study, while the loudness level policies of music streaming services and the regulations they developed in this context were examined through the example of Spotify, comparisons were made by including the physical measurements of popular music songs that entered the top lists in Turkey in 2012, 2016 and 2022. Thus, with the emergence of broadcasting standards and regulation policies, it has been observed what changes have occurred in the loudness levels and dynamic ranges of the songs. On the other hand, recording technology is one of the most important factors determining the background of the performance since the musical performance left its acoustic environment and aura and was included in the reproduction system. In this context, the recording of a song is a form of musical performance that has been transformed into a product, even an industrial unit, throughout the process in the industrial field. Loudness, as a physical phenomenon, is among the main factors that determine the musical timbre and energy that the musical performance will be presented to the listener. From this point of view, the phenomenon of loudness is not only considered as a physical subject, but also as a competitive strategy in popular music, and the development of the process is examined through the historical background of the subject. The measurements showed that the LUFS levels in the songs of 2012 and 2017 differed, and these levels became standardized in the 2022 lists with the implementation of the normalization practices of the services. The values encountered in the measurements of 2017 showed that the broadcasting standards did not affect the records in Turkey. The conclusion reached as a result of the study is that the digital music industry needs to make regulations in the process, both in terms of the musical performance itself and as an element of industrial competition; industrial norms are not yet evident in the loudness levels of the songs that entered the top lists before the regulations; loudness, which includes aesthetic features in terms of music performance, has reached industrial standards in terms of listening tools and production techniques since 2017.
Loudness Dynamic Range Music Streaming Services Audio Normalizations Digital Music Industry
Bu çalışmada, müzik streaming servislerinin ses şiddeti politikaları ve bu bağlamda ortaya koydukları normalizasyon uygulamaları Spotify örneği üzerinden incelenirken, aynı zamanda Türkiye’de 2012, 2016 ve 2022 yıllarına ait listelere girmiş popüler müzik şarkılarının fiziksel ölçümlerine yer verilerek karşılaştırmalar yapılmıştır. Böylelikle yayın standartlarının ve normalizasyon uygulamalarının ortaya çıkmasıyla beraber şarkıların fiziksel özelliklerinde ne gibi değişiklikler olduğu gözlemlenmiştir. Diğer yandan, konu sadece kayıt teknolojileriyle değil, birtakım estetik tartışmalar ve dinleme deneyimleriyle de yakından ilgilidir. Müzik performansının kendi akustik ortamından ve aurasından çıkıp yeniden üretim sistemine dâhil olmasından bugüne kayıt teknolojisi söz konusu performansın art alanını belirleyen en önemli etkenlerden biridir. Plaklar çağından CD’ler dönemine, oradan dijital ses dosyalarına ve günümüzdeki müzik streaming servislerine kadar şarkılardaki ses şiddeti konusu endüstriyel rekabetin bir unsuru olmuştur. Bu bağlamda ses kaydı denen şey de endüstriyel alanda süreç boyunca müzik performansının bir ürüne, hatta endüstriyel bir birime dönüşmüş şeklidir. Fiziksel bir olgu olarak ses şiddeti ise müzik performansının dinleyiciye hangi müziksel tınılarla ve enerjiyle sunulacağını belirleyen başlıca etkenler arasındadır. Buradan yola çıkarak, ses şiddeti olgusu sadece fiziksel bir konu olarak değil, aynı zamanda popüler müziklerde bir rekabet stratejisi olarak ele alınmış ve konunun tarihsel art alanı üzerinden sürecin çerçevesi çizilmeye çalışılmıştır. Ölçümler, 2012 ve 2017 yıllarına ait şarkılardaki LUFS seviyelerinin farklılık gösterdiği, servislerin normalizasyon uygulamalarının hayata geçmesiyle bu seviyelerin 2022 listelerinde standartlaştığını göstermiştir. 2017 yılına ait ölçümlerde karşılaşılan değerler, konuyla ilgili yayın standartlarının Türkiye’deki kayıtlara bir etkisinin olmadığını göstermiştir. Diğer yandan, LUFS seviyelerindeki standartlaşma dinamik aralık için geçerli olmamıştır. Çalışma sonucunda ulaşılan kanı gerek müzik performansının kendisi gerek endüstriyel rekabetin bir unsuru olarak ses şiddeti ve dinamik aralık konularında dijital müzik endüstrisinin süreç içinde regülasyonlara gitme ihtiyacı duyduğu; regülasyonlar öncesi listelere giren şarkıların ses şiddeti seviyelerinde endüstriyel normların henüz belirgin olmadığı; müzik performansı bakımından estetik kaygılar ve arayışlar içeren ses şiddeti olgusunun 2017 yılından itibaren dinleme araçları ve üretim ilişkileri bakımından da endüstriyel standartlara kavuştuğu yönündedir.
Ses Şiddeti Dinamik Aralık Normalizasyon Müzik Streaming Servisleri Dijital Müzik Endüstrisi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Müzik Teknolojisi ve Kayıt, Müzikoloji ve Etnomüzikoloji |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 21 Ağustos 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2023 |
Gönderilme Tarihi | 17 Haziran 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 24 |