Birinci Dünya Savaşı’nda düşman taraflar olarak karşı karşıya gelen Türkler ile Ruslar, savaşın sonunda Anadolu’da başlayan milli mücadele hareketi ve Rusya’da meydana gelen Bolşevik ihtilali ile birbirlerine yakınlaşmışlardır. Bolşevik ihtilali ile Rusya coğrafyasında önemli değişiklikler olmuş, birçok bölgede merkezden ayrılmalar yaşanmış, bu ayrılan parçalardan birisi de Bağımsız Gürcistan Devleti’nin kurulması olmuştur. Bu dönemde Anadolu’da Mustafa Kemal Paşa'nın liderliğinde yürütülen Milli Mücadele Hareketi, Müdafaa-i Hukuk hareketi içindeki dağınık mahallî güçlerin temsilcilerini TBMM Hükümeti bünyesinde Misak-ı Millîci bir sentez içinde kaynaştırmıştır. TBMM Hükümeti Rusya’dan ayrılan, müstakil ve kuvvetli bir Gürcistan’ın varlığını menfaatleri için uygun görmüştür. Bu yönde Gürcistan ile ilişkilerini iyileştirmek, Kafkasya’da yaşanan gelişmeleri daha iyi takip edebilmek ve Sovyetlerle olan ilişkilerinde daha net stratejiler belirlemek amacıyla 23 Ekim 1920 tarihinde Kâzım Dirik Bey’i Ankara Hükümeti’nin Tiflis elçiliğine atamıştır. Yapılan görüşmelerin ardından Sovyet yönetiminin izni ile 31 Aralık 1920’de Gürcistan Elçisi olarak Simon Mdivani Ankara’ya gelmiştir. Mdivani, 8 Şubat 1921’de Mustafa Kemal Paşa tarafından kabul edilmiş ve güven mektubunu sunmuştur. Bu iyi ilişkilere bağlı olarak 16 Mart 1921 tarihli Moskova Antlaşması ile sınırlar çizilirken de bu iyi niyet kendini göstermiş, Batum dışındaki Misak-ı milli sınırları çizilmiş, ardından imzalanan Kars Antlaşması ile doğu sınırımız kesinleşmiş, bundan sonraki ilişkiler Türk-Sovyet ilişkilerinin gölgesi altında yürütülmüştür. Bu kapsamda makale Türkiye’yi; Milli mücadele dönemi TürkGürcü ilişkilerini, bürokrasi ve jeopolitik konum bağlamında, uluslararası ilişkilerin araçlarından biri olan diplomasi yöntemi ile irdelemiştir
The Turks and Russians who faced the enemies in the First World War were brought closer to each other by the national struggle that started in Anatolia at the end of the war and the Bolshevik revolution that took place in Russia. With the Bolshevik Revolution, there have been significant changes in the geography of Russia, many regions have been separated from the center, and one of these separated parts has been the establishment of the Independent State of Georgia. During this period, the National Struggle Movement under the leadership of Mustafa Kemal Pasha in Anatolia merged the representatives of the dispersed local forces within the Defense-i Law movement within the Parliamentary Government in a Pirate Nationalist synthesis. The Turkish Grand National Assembly considered the existence of a separate, strong Georgian entity separate from Russia. On October 23, 1920, he delegated Kâzim Dirik Bey to the Tbilisi ambassador of the Government of Ankara to improve relations with Georgia, to better follow developments in the Caucasus and to establish clearer strategies in relations with the Soviets. Following the negotiations, Simon Mdivani came to Ankara as the Georgian Ambassador on December 31, 1920, with the permission of the Soviet administration. Mdivani was accepted by Mustafa Kemal Pasha on February 8, 1921 and presented his trust letter. Depending on these good relations, while the borders were drawn with the Moscow Treaty of 16 March 1921, this goodwill manifested itself and the borders of the Misak-ı national outside Batum were drawn, the eastern border was finalized with the Kars Treaty signed afterwards and the following relations were carried out under the shadow of Turkish-Soviet relations. Turkey articles in this context; The period of national struggle has examined the Turkish-Georgian relations in the context of bureaucracy and geopolitical position by means of diplomacy which is one of the tools of international relations
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 6 Sayı: 2 |