Covid-19 epidemic is among the most important anthropogenic hazards and also differentiates from its derivatives based on the expressions mentioned as “the world's largest quarantine”. Actually, this epidemic has affected both urban life and individuals’ lives on a global scale and leads to a significant increase in vulnerability in the face of disasters in view of the short and long term effects of it. The relationship between the physical environment and health conditions are put forward by various researches due to the source of the epidemic, the speed and direction of its dissemination, consequences based on settlements’ characteristics, vb. These researches originated from main disciplines such as City and Regional Planning, Disaster Management, Epidemiology, Public Health and Management Information Systems. Recently, significant achievements have been obtained in terms of decision making mechanisms and functions of organizations on different scales through Covid-19 epidemic which about 3,600, 000 people are faced with all around the world. These achievements include crisis management, rapid and effective coordination in decision making processes, systematic organizations from local to central scale and the design of current and open access databases, etc. Open access and web-based platforms for this epidemic have been established with the participation of different countries and cities in a short period of time. The principal target of these platforms is to carry out various researches such as epidemiological studies, spatial and statistical analyses, correlation studies on cases occurring worldwide. As examples of these platforms, there exists Coronavirus (COVID-19) Dashboard platform published by the World Health Organization, Understanding The Coronavirus (COVID-19) Pandemic Through a Data platform published by the World Bank, Cities for Global Health platform, Urban Sustainable Exchange platform and also Web Services published by Johns Hopkins University, etc. Geographic Information Systems (GIS) technologies are used significantly with time-saving functions for these open access and web-based platforms. GIS technologies are preferred because of their functions as associating the data provided with place, making series of analysis and conducting queries related to geographical data. The implementation areas of GIS consist of constituting a database including geographical and non-geographical data (the demographic characteristics and socio – economic conditions of settlements, the classification of epidemic cases according to different parameters, the accessibility opportunities to the current health services and also the adequacy and capacity of health system), producing of cases’ distribution maps related to the course of epidemic, determining of risk groups for cities, regions and countries and making spatial and statistical analysis. The main aim of this study is to examine the operability of accurate and complete geographic information related to the Covid-19 epidemic as an effective tool in Risk Management processes named the pre-disaster period. The importance of using web-based platforms via GIS emerges due to being more prepared and resilient in the face of disasters. Moreover, significant achievements can be achieved through the development of risk scenarios and politics on a local and national scale that will change the course of epidemic on behalf of the humanity.
Web-Based Platforms Geographic Information Systems (GIS) Database Design Risk Management Covid-19 Epidemic Urban Resilience
-
“Dünyanın en büyük karantinası” ifadeleriyle türevlerinden ayrılan Covid-19 salgını, bilinen en önemli beşeri afetler arasına girmiş olup; kısa ve uzun dönemli etkileri dikkate alındığında küresel ölçekte hem kentsel yaşamı hem de bireylerin yaşantılarını etkileyerek afetler karşısında kırılganlığın önemli ölçüde artmasına neden olmuştur. Şehir ve Bölge Planlama, Afet Yönetimi, Epidemiyoloji, Halk Sağlığı ve Yönetim Bilişim Sistemleri gibi disiplinlerin ortak çalışma alanına giren salgınların kaynağı, yayılma hızı ve yönü, yerleşimlere özgü sonuçları gibi nitelikleri baz alınarak fiziksel çevre ve sağlık koşulları arasındaki ilişki araştırmalarla ortaya konulmaya çalışılmaktadır. Yaklaşık 3.600,000 kişinin yüzleşmiş olduğu salgının karar mekanizmalarının ve farklı ölçeklerde etkinlik gösteren organizasyonların işleyişi bakımından önemli kazanımları olduğu görülmüştür. Bu kazanımlar arasında kriz yönetimi, karar alma süreçlerinde hızlı ve etkin koordinasyon, yerel ölçekten merkezi ölçeğe kadar sistematik biçimde organize olmuş yapı, güncel ve açık erişimli veri tabanlarının tasarımı sayılabilir. Özellikle Covid-19 salgını nedeniyle dünya çapında meydana gelen vakalara dair epidemiyolojik çalışmalar, mekansal ve istatistiksel analizler, korelasyon çalışmaları, vs. gibi araştırmaların gerçekleştirilmesi için kısa bir zaman diliminde farklı ülke ve kentlerin katılımıyla salgına yönelik erişime açık ve web tabanlı platformlar oluşturulmuştur. Bu platformlara Dünya Sağlık Örgütü tarafından yayınlanan Coronavirus Dashboard platformu, Dünya Bankası tarafından yayınlanan Understanding the Coronavirus (COVID-19) Pandemic Through Data platformu, Cities for Global Health platformu, Urban Sustainable Exchange ve Johns Hopkins Üniversitesi tarafından sunulan Web Coğrafi Veri Servisleri platformu örnek verilebilir. Kent bazında toplanan ve vakaların istatistiksel dökümü kadar mekansal dağılımının da önemli olduğu bu açık erişimli platformlar için, temin edilen verilerin mekan ile ilişkilendirilmesi, analiz edilmesi ve akıllı sorgulamalar yapılması gibi zaman kazandıran işlevleriyle Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) teknolojilerinden önemli ölçüde yararlanılmaktadır. CBS’nin kullanım alanları incelendiğinde yerleşimlere dair demografik ve sosyo – ekonomik koşulların ortaya konulması, vakaların farklı parametrelere göre sınıflandırılması, mevcut sağlık hizmetlerine erişim olanaklarının belirlenmesi, sağlık sistemlerinin yeterlilik ve kapasiteleri gibi çeşitli bilgilerin yer aldığı güncel veri tabanlarının oluşturulması, salgının seyrine ilişkin dağılım ve yayılım haritalarının üretilmesi, risk gruplarının belirlenmesi gibi hayati önem taşıyan mekansal analizlerin ve istatistiklerin yapılması gibi işlevleri ön plana çıkmaktadır. Bu çalışmayla amaçlanan, Covid-19 salgınında önemi daha iyi kavranan doğru, eksiksiz ve güncel coğrafi bilgilerin afet öncesi döneme işaret eden Risk Yönetim süreçlerinde etkin bir araç olarak kullanılma olasılığının irdelenmesidir. CBS teknolojilerinden yararlanılarak oluşturulan ve sıklıkla güncellenen web tabanlı bu platformlar aracılığıyla afetler karşısında daha hazırlıklı ve dirençli olabilmek adına yerel ve merkezi ölçekte risk senaryoları ve politikaları geliştirilebilecek ve salgının seyrini insanlık lehine değiştirecek kazanımlar elde edilebilecektir.
Web Tabanlı Platformlar Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) Veri Tabanı Tasarımı Risk Yönetimi Covid-19 Salgını Kentsel Dirençlilik
-
-
-
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Proje Numarası | - |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2021 |
Kabul Tarihi | 28 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 5 Sayı: 2 |