Tarihi bir yapının önemi ve korunmasının gerekliliği genellikle o yapının “özgünlüğü” ile ilişkilendirilir. 1994 yılında Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi (ICOMOS) tarafından Nara’da düzenlenen konferansın sonunda açıklanan belgede bir anıtın özgünlüğü o anıtın bir çok bilgi kaynağını içermesine bağlanmıştır [1]. Bu bilgi kaynakları, “tasarım ve biçim, malzeme ve nesne, kullanım ve işlev, gelenek ve teknikler, konum ve yerleşim, ruh ve anlatım ve tarihsel evrim”dir [1]. Bu kaynakların oluşturduğu bütünlük kültür mirasının çok boyutlu bir şekilde tanımlanmasını sağlamaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Ağustos 2009 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2009 Sayı: 2 |