In the Arab society of the Prophet's time, the camel was one of the most widely used riding animals. In fact, Arabs preferred the camel as a mount during expeditions and commercial journeys. This important position of the camel led it to be the subject of hadiths. One of these hadiths is the narration of the cursed camel, which is also the subject of the study. The narrations about the Prophet’s telling the Companions, who cursed their camels at different times and places, that their camels were cursed by getting them off their mounts are narrated in hadith books. The aim of this study is to analyse the cursed camel narrations in terms of isnad and text and to analyse the problematic aspects of these narrations by examining the adventure of their interpretation in hadith commentaries. In the article, in comparing the hadith texts with each other, perceptible information such as the order of occurrence of the cursing of camels, how many times and where they happened has been tried to be reached. Accordingly, it was determined that the narrations of cursed camels were narrated from 7 different Companions (Jābir b. Abdullah, Abū Hurayrah, Abdullah b. Umar, Anas b. Malik, Hz. ’Aisha, Imrān b. Husayn, Abū Barzah). As a result of the textual analysis of these narrations, it was concluded that there were at least 4 and at most 7 incidents of cursing camels at different times during the Medina period. On the other hand, the study analysed the chapters and subject headings in which the aforementioned hadiths were narrated in the hadith books and made comments on the context in which the hadiths were understood. As a result of the research conducted in this regard, it was seen that Muslim included the hadith in a chapter on morality, Abu Dāwūd in the chapter of ‘Jihad’, and al-Nasā'i in the chapter of ‘Siyar’. Based on these data, it was concluded that Muslim emphasised the cursing in the hadith, while Abu Dāwūd and al-Nasā'i wanted to draw attention to the fact that the incident took place during an expedition. In addition, a part of the article analyses how the curse is interpreted in hadith commentaries. Accordingly, it was observed that the commentaries on the hadith of the cursed camel generally emphasised the curse in the text. In addition, it was concluded that al-Taḥāwī and Ibn Hibbān understood the word curse in its literal sense and thought that the camel was cursed. On the other hand, scholars such as Qāḍī Iyāz, al-Qurtubī and al-Nawawī did not understand the curse in its literal meaning, but preferred the way of interpretation and defended the view that the meaning of the hadīth was to abandon the camel and not to benefit from it. In the last part of the study, the problematic part of the cursed camel hadith was tried to be analysed. In the first instance, it has been determined that the hadith contradicts both religious principles and another hadith. The aspect of the hadith of the cursed camel that contradicts religious principles is how a camel that has no mental capability can be considered as a camel that does not have Allah’s mercy. The part of the hadith that seems to contradict religious principles and another hadith was resolved thorough interpreting the word curse to abandon the camel and move away from it instead of the meaning of being expelled from Allah’s mercy.
Hz. Peygamber dönemi Arap toplumunda deve, en yaygın olarak kullanılan binek hayvanlarından biriydi. Nitekim seferlerde ve ticaret amaçlı yolculuklarda da Araplar binek olarak deveyi tercih etmekteydi. Devenin bu önemli konumu, onun hadislere konu olmasına yol açmıştır. Bu hadislerden biri çalışmamıza da konu olan lanetli deve rivayetleridir. Hz. Peygamber’in farklı zaman ve mekanlarda develerine lanet eden sahâbîleri bineklerinden indirerek onlara develerinin lanetlenmiş olduğunu söylemesini konu edinen rivayetler hadis kitaplarında aktarılmıştır. Bu çalışmanın amacı, lanetli deve rivayetlerini isnad ve metin açısından tahlil etmek ve bu rivayetlerin hadis şerhlerindeki yorumlanma serüvenini inceleyerek problemli yönlerini çözümlemektir. Bu makalede, hadis metinleri birbirleriyle mukayese edilerek deve lanetleme hâdiselerinin vuku bulma sırası, kaç kere ve nerede gerçekleştiği gibi somut bilgilere ulaşılmaya çalışılmıştır. Bu doğrultuda lanetlenmiş deve rivayetlerinin 7 farklı sahâbîden (Câbir b. Abdullah, Ebû Hüreyre, Abdullah b. Ömer, Enes b. Malik, Hz. Âişe, İmrân b. Husayn, Ebû Berze) aktarıldığı tespit edilmiştir. Bu rivayetlerin metin açısından analizi sonucunda ise Medine döneminde farklı zamanlarda en az 4, en fazla 7 defa deve lanetleme olayının yaşandığı sonucuna ulaşılmıştır. Öte yandan çalışmada, bahsi geçen hadislerin rivayet kitaplarında aktarıldıkları bölüm ve konu başlıkları incelenerek hadislerin hangi bağlamda anlaşıldıklarına dair yorumlar yapılmıştır. Bu minvalde yapılan araştırma sonucunda Müslim’in ilgili hadise ahlaka dair bir bölümde, Ebû Dâvûd’un "Cihad", Nesâî’nin ise "Siyer" bölümünde yer verdiği görülmüştür. Bu verilerden hareketle Müslim’in hadisteki lanetlemeye vurgu yaptığı, Ebû Dâvûd ve Nesâî’nin ise olayın bir sefer sırasında gerçekleşmesine dikkat çekmek istedikleri sonuçlarına ulaşılmıştır. Buna ek olarak, makalenin bir bölümünde lanet lafzının hadis şerhlerinde nasıl yorumlandığı incelenmiştir. Bu doğrultuda, lanetli deve hadisini ele alan hadis şerhlerinde, genellikle metindeki lanet ifadesinin öne çıkarıldığı görülmüştür. Ayrıca, Tahâvî ve İbn Hibbân’ın lanet ifadesini hakiki manada anladıkları ve devenin lanetlendiğini düşündükleri sonucuna ulaşılmıştır. Diğer taraftan, Kâdî İyâz, Kurtubî ve Nevevî gibi alimlerin ise lanet ifadesini hakiki manada anlamayıp, tevil yolunu tercih ettikleri ve hadisteki kastın deveyi terk etmek ve ondan istifade etmemek olduğu görüşünü savundukları neticesine varılmıştır. Çalışmanın son kısmında ise lanetli deve hadisinin problemli gözüken kısmı çözümlenmeye çalışılmıştır. Bu doğrultuda öncelikle ilgili hadisin zahiren hem dini ilkelerle hem de bir başka hadisle çeliştiği tespit edilmiştir. Lanetli deve hadisinin dini ilkelerle çelişen yönü, akli melekesi olmayan bir devenin nasıl Allah’ın rahmetinden uzaklaşacağıdır. Hadisin dinî esaslarla ve başka bir hadisle çelişkili görünen kısmı, lanet lafzının Allah’ın rahmetinden kovulma anlamı yerine deveyi terk etmek ve ondan uzaklaşmak anlamlarına hamledilmesi suretiyle çözümlenmiştir.
Bu çalışmanın hazırlanma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyulduğu ve yararlanılan tüm çalışmaların kaynakçada belirtildiği beyan olunur. (Bu çalışmanın ana omurgası, Fatih Sahn-ı Seman Merkezinde tertip edilen “Hadis Şerhlerini Yeniden Okumak III” başlıklı sempozyumda tebliğ olarak sunulmuştur. Ancak tebliğ, yazılı olarak hiçbir yerde yayımlanmamıştır.)
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hadis |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Ekim 2024 |
Gönderilme Tarihi | 6 Haziran 2024 |
Kabul Tarihi | 26 Eylül 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |