Günümüzde Kur’ân kıraatiyle ilgili en önde gelen sorunlardan birini, bu kutsal kitabın niteliksel tilaveti oluşturmaktadır. Kurrânın lafza gösterdiği itina, Kur’ân’a anlam odaklı bir yaklaşımın önünü tıkadığı gerekçesiyle gerek klasik gerekse modern dönemde kimi çevrelerce eleştirilmektedir. Lafzın tali bir unsur olarak değer bulduğu bu söylem, Kur’ân’ın otantik telaffuz biçimini elde etme aşamasındaki tüm gayretleri değersiz kılabilmekte ve Kur’ân mefhumunun yapıtaşı mesabesindeki kelimelerin telaffuzlarının zaman içerisinde tahrif olması gibi bir tehlikeyi de beraberinde getirmektedir. Vakıanın diğer cephesinde ise salt lafız odaklı yaklaşımların, Kur’ân’ın hidayet boyutuna geçişi temsil eden, anlam ve amel veçhesini gölgelediği de bir gerçektir. Lafız ve anlamdan hangisinin tercih edileceğine dair temel kriter, Peygamber’in Kur’ân tilavetidir. Araştırmamızda, Hz. Peygamber’in tilavetinde gerek lafız (literal) gerekse anlam ve amel odaklı tilavetin yansımalarını tespit etmeye çalışacağız. Böylece birbirinin alternatifi gibi sunulan, hâlbuki hakikatte tamamlayıcısı konumundaki lafız ve anlam boyutlarına ne derece ehemmiyet gösterilmesi gerektiği, Nebevî ilkeler dâhilinde nihayete kavuşturulmuş olacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Haziran 2021 |
Gönderilme Tarihi | 21 Mart 2021 |
Kabul Tarihi | 4 Mayıs 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 19 |