Her toplumun dünyayı algılayışını, kültürel kodlarını, edebî eserlerinde görmek mümkündür. Türklerin edebî karakterinin temeli, Orta Asya’da kendi öz kültüründen ürettiği Ozan-Baksı geleneğidir. Ancak Türkler altı bin yıllık geçmişinde Orta Asya, Anadolu, Balkanlar, Arap toprakları, Afrika, Avrupa gibi geniş bir coğrafyada yaşamıştır. Bu da farklı kültür ve edebiyatlarla etkileşimin önünü açmıştır. 10. yüzyıl sonrasında İslâm dininin kabulü, Gök tanrı inancına dayalı bozkır medeniyeti için büyük çaplı dönüşümün başlangıcı olmuştur. 10-16. yüzyıllar arasında Anadolu’da tarikatlar aracılığıyla dinî-tasavvufî bir hayat, yaygın şekilde yaşanmıştır. Anadolu tasavvufu olarak tanımlayabileceğimiz bu kültür, Orta Asya Şamanlık kültürüyle tasavvufi hayat felsefesinin sentezlenmesiyle oluşan yeni hayat biçimidir. Sonrasında başlayan Âşık edebiyatı günümüze kadar gelir. Gelenekte Şamanlıktan günümüze devam eden önemli bir özellik, şiire ve şaire atfedilen olağanüstülüktür. Gök tanrı inancının din adamı, şairi olan ve doğaüstü özellikleri olan şamanlar, İslam’ın kabulünden sonra yerini velîlere, sonrasında ise âşıklara bırakmışlardır. Bu anlamda Anadolu âşıklık geleneğinde halk arasında bu kişilerin manevî-ruhani yönlerinin olduğu şeklinde inanış hep var olmuştur. Onların maddi-cismani aşktan manevi aşka yükseldiklerine, saz çalıp söylemeyi de pîr ya da Hızır’ın elinden bade içerek ilahi vasıtalarla öğrendiklerine inanılır. Bu sebeple de onların şiirleri bir söz ve müzik olmanın ötesinde dinî ve sihrî yönü olan kutsal sözler olarak görülür. Ölümleri sonrasında hatta hayattayken onlarla ilgili menkıbevi anlatılar oluşmaya başlar. Çalışmada son beş yüz yılını “Âşık Edebiyatı” adıyla sürdüren kadim Türk edebiyat geleneğinin yirminci yüzyıldaki kadın temsilcileri ele alınmıştır. Türk medeniyetinin tarihte hep var olması, aile yapısına verdiği önemle açıklanır. Bu yapının kuruluşu ve devamlılığında birleştirici rol ise annedir. Hem bir anne hem de Âşık Edebiyatı’nın temsilcileri olarak kadın âşıkların, kutsiyet atfedilen bu kişilikleriyle, şiirlerinde “aile” konusundaki söylem ve tespitleri bu çalışmanın konusu olmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Hakemli Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 19 Ağustos 2021 |
Kabul Tarihi | 21 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |
____________________ RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ | ISSN 2149-2239 ____________________