The fact that prices of goods and services do not fluctuate for a long period of time shapes the welfare level of countries through direct and indirect effects on the one hand, and on the other hand, it is of great importance in terms of preventing the distribution of income, which is one of the main economic policy objectives. In many countries with high levels of welfare, the common feature that stands out is that the general level of prices does not fluctuate significantly. The same is actually true for many developing countries. The importance of this issue for Türkiye, which is in the same country classification, has been the main motivation for this study. In this study, the relationship between the change in the general level of prices and the level of welfare has been tried to be revealed by using quarterly data between 1987-2017. Since there is no single variable that can be taken as the basic measure of welfare level in many national and international sources, we first obtain a welfare index from a utility function we use. Then, before establishing the relationship between this index and inflation rates, which are the main indicator of the general level of prices, the stationarity of the series is determined by Augmented Dickey-Fuller and Phillips Perron unit root tests. Using the Autoregressive Distributed Lag (ARDL) cointegration test, it is found that there is a long-run relationship between inflation and welfare. Moreover, the Granger causality test showed that there is a causality between these two variables from inflation to welfare. Finally, the Vector Autoregressive (VAR) model is estimated, and Impulse-Response and Variance Decomposition analysis are performed. The study shows that price changes in Türkiye reduce the rate of welfare growth, but do not prevent welfare growth as a whole.
Mal ve hizmet fiyatlarının uzun süreli olarak dalgalanma göstermemesi bir yandan ülkelerin refah düzeyini doğrudan ve dolaylı etkilerle şekillendirmekte ve diğer yandan da temel iktisat politikası amaçlarından biri olan gelir dağılımının bozulmaması açısından büyük önem taşımaktadır. Refah düzeyinin yüksek olduğu birçok ülkede göze çarpan ortak özellik fiyatlar genel seviyesinin ciddi bir dalgalanma göstermemesidir. Aynı durum aslında birçok gelişmekte olan ülke içinde geçerlidir. Bu ülkelerden aynı ülke sınıflandırmasında yer alan Türkiye için de konunun önemi bu çalışmanın ortaya çıkmasında temel motivasyon unsuru olmuştur. Çalışmada 1987-2017 yılları arasındaki çeyrek veriler kullanılarak fiyatlar genel seviyesindeki değişimle refah düzeyi arasındaki ilişki ortaya konmaya çalışılmıştır. Refah düzeyinin birçok ulusal ve uluslararası kaynakta temel ölçütü olarak alınabilecek tek bir değişken bulunmadığından öncelikle kullandığımız bir fayda fonksiyonundan refah endeksi elde edilmiştir. Daha sonra bu endeksle fiyatlar genel seviyesinin temel göstergesi olan enflasyon oranları arasındaki ilişkiyi ortaya koymadan önce serilerin durağan olup olmadıkları Genişletilmiş Dickey-Fuller ve Phillips Perron birim kök testleri ile belirlenmiştir. Otoregresif Gecikmeli Modelinin kullanıldığı (ARDL) eş bütünleşme testi ile enflasyon ve refah arasında uzun dönemli bir ilişkinin olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca Granger nedensellik testi bu iki değişken arasında enflasyondan refaha doğru bir nedensellik olduğunu göstermiştir. Son olarak, Vektör Otoregresif (VAR) modeli tahmin edilerek Etki-Tepki ve Varyans ayrıştırma analizi yapılmıştır. Çalışma göstermiştir ki Türkiye’de fiyatların değişmesi refah artış hızını düşürmekte, ancak refahın artmasını bir bütün olarak engellememektedir.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Zaman Serileri Analizi, Enflasyon |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 25 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 24 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 11 Sayı: 1 |
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi © 2015 Commons Atıf-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı (CC-BY-NC-ND 4.0) ile lisanslanmıştır.