One of the criterion held while classifying the
sentences in Turkish is the class of the word used as predicate. Parts of
speech can be determined by using morphological, syntactik or semantic
criterions; but there’s name and verb parts which is a absolute characteristic
for Turkish. When we use this two basic parts, it seeems correct to determine
the sentence classes as nominal and verbal sentences; but predicate should be
the word that denotes action, occurrence or situation. In this condition is it
possible to classify any sentence as nominal sentence? It’s clear that paying
attention to functions and interpreting the verb er-(>+i-) which is refered
as predicative verb, copulla or main auxiliary verb may give us an opportunity
to explain the problem in another way. If the verb -i- is considered as suffix
it can be claimed that it functions a derivational suffix; but in our
conventional notion, a derivational suffix must change the main meaning. In
this condition we will have to review our derivational suffix description.
Although it’s an suffix, based on conventional acceptance, if we evaluate the
-i- morphem as an predicative verb/auxiliary verb, calling the sentences that
we set up with the words that we evaluate as auxiliary verbs such as et-, kıl-,
ol-, verbal and others we set up with the predicative verb nominal sentences,
causes a contradiction. Whether it is considered as a suffix or an auxiliary
verb, it will not be accurate to mention a nominal sentence in Turkish,
considering that the morphem mentioned sets a name on the predicate task in the
syntax.
Sentence classes parts of speech predicate nominal sentence auxiliary verb copula
Türkçede, tümcelerin sınıflandırılması konusunda
kullanılan ölçütlerden biri de yüklemdeki sözcüğün türüdür. Sözcük türleri ise
morfolojik, dizimsel ya da semantik ölçütler uygulanarak değişik
sınıflandırmalara tabi tutulabilir; ancak üçünde de özellikle Türkçe için kesin
olan ad ve eylem ayrımı bulunur. Bu iki temel sınıf açısından bakıldığında
tümcenin ad tümcesi ve eylem tümcesi olarak sınıflandırılması doğru görünür;
ancak yüklemin iş, oluş ya da durum bildiren bir sözcük olması nedeniyle ad
olması mümkün müdür? Ek eylem, cevheri fiil, kopula, ana yardımcı eylem gibi
terimlerle anılan er-(> +i-) eyleminin işlevine dikkat etmenin ve tekrar
yorumlamanın sorunu başka bir şekilde açıklamaya olanak tanıyacağı açıktır.
Eğer +i- bir ek olarak kabul edilirse bir addan eylem yapma eki gibi işlediği
iddia edilebilir; ancak geleneksel kanımız yapım eklerinin eklendiği sözcüğün
temel anlamını değiştirdiği yönünde olduğundan yapım eki tanımımızı gözden
geçirmek zorunda kalabiliriz. Yine geleneksel kabule dayanarak bir ek olduğu
halde, +i- biçim birimini ek eylem/ yardımcı eylem olarak kabul edersek adlara
uladığımız et-, kıl-, ol- gibi yardımcı eylemlerle kurup birleşik eylem olarak
değerlendirdiğimiz sözcüklerin yüklem olduğu tümceleri eylem tümcesi; ek
eylemle kurulanlara ad tümcesi demek de bir çelişki doğurmaktadır. İster ek
ister yardımcı eylem olarak değerlendirilsin söz konusu biçim birimin bir adı
eylemleştirdiği ve söz diziminde yüklem görevine soktuğu düşünülürse Türkçede
bir ad tümcesinden söz etmek doğru olmayacaktır.
Cümle türleri sözcük türleri yüklem ad cümlesi ek eylem yardımcı eylem kopula
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Türk dili, kültürü ve edebiyatı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Ağustos 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 - Özel Sayı |