Yüzyıllar boyunca çeviri, farklı toplumlar
arasında bir köprü görevi görmüş ve zaman zaman çeşitli sosyal gruplar arasında
yaşanan dilsel etkileşimler insanların taraflara ayrılmasına ve kullanılan
dilde önyargı yansımalarına yol açmıştır. Günümüzde, önyargıyı araştırmaya
dayanan dilbilimsel araştırmalar, dilin önyargıda çeşitli rollere sahip
olduğunu göstermiştir. Bunun nedenleri
arasında dilin önyargıyı iletmesi ve sürdürmesi için temel bir araç olmasıdır.
Dil aracılığıyla önyargı, gruplar arasında sınırları oluşturarak, algıları ve
normları etkileyerek değişime yol açsa da, bunun tam tersi durumlar da
mümkündür. Özetlemek gerekirse, dilin kendisi önyargıya neden olabilir ve o
dili kullanan kişiler arasında bir eşitsizlik durumunu tetikleyebilir. The Alcoran of Mahomet, Alexander
Ross’un (1649) İslam'ın kutsal kitabı olan Kur'an-ı Kerim’in İngilizce
çevirisidir. Ross’un çevirisi kendi döneminde oldukça etkili olmasına rağmen,
özgün metne sadık kalınmadığı ve de önyargılı ifadeler içerdiği görülmüştür. Bu
çalışmada, The Alcoran of Mahomet
adlı eserin yansıtmış olduğu önyargı ve dilin gücü irdelenmektedir.
Araştırmanın temel amacı The Alcoran of
Mahomet çevirisinde Ross’un Hristiyan okuyucu kitlesi için eklemiş olduğu
çevirmenin notuna benzer yorum bölümünün dilini incelemektir. Alexander Ross’un
kullanmış olduğu dili analiz etmek için dili gruplar içinde incelemeye yarayan
bir taksonomi uygulandı. Bu taksonomi, dil ilişkilerini mecazi açıdan kap,
mercek, barometre ve işaret sözcükleriyle kavramlaştıran bir modeldir.
Çalışmada görüldüğü üzere, olgunlaşmamış
bilgilerle tasarlanan bir yargı ya da görüş sonucunda oluşan önyargılı dil
olumsuzdur.
For centuries translation has acted as a bridge
between differing societies and from time to time these types of linguistic
interactions among social groups paved the way for the emergence of bias and
prejudice language. At present,
linguistic research based on investigating prejudice has displayed that
language has various roles on prejudice because language is the major tool for
communicating and maintaining prejudice. While prejudice through language can
bring change by forming group boundaries, effecting perceptions and having an
impact on norms, the vice versa is also possible. In short, language itself can
result in prejudice and trigger inequalities among speakers of the language. The Alcoran of Mahomet is the title of
Alexander Ross’s (1649) English translation of the Holy Quran, the sacred book
of Islam. Although Ross’s translation was highly influential in its era, it
embeds biased expressions and is found to be an unfaithful translation. The
present research attempts to explore the power of language and prejudice
reflected in The Alcoran of Mahomet.
The major aim is to investigate the prejudice language adopted in the
commentary section, a type of translator’s notes written for the Christian
reader by Alexander Ross. The analysis
of the language employed by Alexander Ross is conducted by using a taxonomy
used for investigating language within groups. This taxonomy is a
conceptualizing of language relations through a model involving the four
metaphors, vessel, lens, barometer, and sign. As the study reveals prejudice language is
negative when it is in the form of a judgement or opinion conceived beforehand
with immature information.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Dilbilim |
Bölüm | Türk dili, kültürü ve edebiyatı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Eylül 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 16 |