Edward Said’s work Orientalism- one of the most influential works in post-colonial studies in decades- identified and critiqued how the West positioned itself in a superior position to the East through a series of mechanisms. Despite the fact that the book is attuned to issues of gender and sexuality, it is not a work of feminist scholarship or theory. Rather, it broaches the issue of sexuality as one in which the Western “male” gaze dominates the East, which is perceived as inherently “female.” Halide Edib’s autobiographical work, especially the part which covers her childhood stories, is full of evident which shows the representation of “oriental women” in the Ottoman Empire. In additionally, it shows how during the modernization policy in the beginning of the Turkish Republic, Turkish women took initiatives towards gender equality. By focusing on Halide Edib’s fictional autobiography, Memoirs of Halide Edib, it will be attempted to contextualize how Halide Edib became a pioneering figure and represented “modern Turkish women.” By doing this, Said’s depiction of the Western conception of “oriental women” will eventually be refuted by providing Halide Edib as an example.
Turkish literature Halide Edib’s Memoirs of Halide Edib gender representation of woman
Edward Said’in, sömürge sonrası (post-koloniyal) çalışmalarda yıllardır en etkili eserlerinden biri olan Oryantalizm’deki tespitleri, “Batı”nın bir dizi mekanizma ile kendisini “Doğu”ya üstün bir pozisyonda nasıl konumlandırdığını belirler ve eleştirir. Bununla birlikte kitap aslında cinsiyet ve cinsellik konuları hakkında bir fikir vermesine rağmen, feminist bir teori ya da alan kitabı olarak değerlendirilmez. Daha ziyade cinsellik meselesini Batılı “erkek” bakış açısının, doğası gereği “kadın” olarak algılanan Doğu’ya egemen olduğu bir konu olarak ele alır. Halide Edib’in otobiyografik çalışması, özellikle de çocukluk hikayelerini kapsayan kısmı, Osmanlı İmparatorluğu’nda “oryantal kadın” ların temsilini açıkça ortaya koymaktadır. Ayrıca, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş yıllarındaki modernleşme politikası sırasında, Türk kadınların cinsiyet eşitliğine yönelik birçok girişimde bulunduğunu açıkça göstermektedir. Bu makalede Halide Edib’in kurgusal otobiyografisi olan Mor Salkımlı Ev’e (Halide Edib’in Anıları) odaklanılarak Halide Edib’in nasıl öncü bir figür haline geldiği ve “modern Türk kadınını” nasıl temsil ettiği bağlamsallaştırılmaya çalışılacaktır. Bunu yaparken de Edward Said’in Batı’daki “oryantal kadın” anlayışı ve betimlemesi, Halide Edib’in aksi bir örnek gösterilmesi nedeniyle reddedilecektir.
Türk edebiyatı Halide Edib’in Mor Salkımlı Ev’i toplumsal cinsiyet kadının temsili
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Türk dili, kültürü ve edebiyatı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 17 |