The phenomenon of migration, the joint subject of many fields, which nowadays affects a large part of the world’s geography is frequently discussed in literary works. Marie NDiaye’s Three Powerful Women, published in 2009 and won the Goncourt Prize in literature, tells the story of three immigrant women with three independent stories. In the third part of the novel, by telling the story of a young woman named Khady Demba who tries to cross illegally from Africa to Europe, the author focuses on the concept of irregular migration, which has caused many people to die. Irregular migration is defined as the illegal transgression of people into another country. In this narrative, Marie NDiaye deals with the phenomenon of irregular migration, which is less scrutinized in the migrant literature, and juxtaposes all the negativities that a woman might encounter during the dangerous journey. In this context, the author reflects the experiences of countless women who experience the adventure of irregular migration which often turns into human drama. In the narrative in question, the author reflects the subjective experiences of a woman who is not accepted as individual in patriarchal order and who faces all kinds of exclusion. Within this study after emphasizing the concept of migration, the life struggle of the character in the patriarchal society and the effects of irregular migration on woman will be discussed by means of Everett Lee’s of push-pull theory.
Günümüzde dünya coğrafyasının büyük bir bölümünü etkileyen ve birçok alanın ortak çalışma konusu olan göç olgusu yazınsal yapıtlarda da sıklıkla ele alınır. Marie NDiaye’nin 2009’da yayımlanan ve yazara Goncourt Edebiyat Ödülü’nü kazandıran Trois Femmes Puissantes (Üç Güçlü Kadın) adlı romanı birbirinden bağımsız üç anlatı ile üç göçmen kadının öyküsünü anlatır. Yazar romanın üçüncü bölümünde Afrika’dan Avrupa’ya yasa dışı yollardan geçmeye çalışan Khady Demba adlı genç bir kadının öyküsünü anlatarak günümüzde çok sayıda insanın yaşamını yitirmesine neden olan düzensiz göç kavramı üzerinde durur. Düzensiz göç insanların yasa dışı yollarla sınırları aşarak başka bir ülkeye geçmesi olarak tanımlanır. Marie NDiaye bu anlatısında göç yazınında daha az irdelenen düzensiz göç olgusunu konu edinerek bir kadının bu tehlikeli yolculukta karşılaşabileceği tüm olumsuzlukları sarsıcı bir biçimde kaleme alır. Bu bağlamda yazar çoğu zaman bir insanlık dramına dönüşen düzensiz göç serüvenini deneyimleyen sayısız kadının yaşadıklarına ışık tutar. Yazar söz konusu anlatıda ataerkil düzende birey olarak kabul edilmeyen, her türlü dışlamayla karşı karşıya kalan, geleceğine yön verme konusunda başkalarının karar verdiği bir kadının öznel deneyimlerini yansıtır. Bu çalışmada göç kavramı üzerinde durularak başkişinin ataerkil düzende verdiği yaşam savaşımı, zorunlu olarak çıktığı yolculukta karşılaştığı tehlikeler ve düzensiz göçün kadın üzerindeki etkileri Everett Lee’nin itme-çekme kuramı aracılığıyla ele alınacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Türk dili, kültürü ve edebiyatı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 17 |