Ömer Necmî Efendi (1815-1889) asker olması nedeniyle Anadolu’nun çeşitli yerlerinde bulunmuş, Kula Redif binbaşılığından emekli olup Manisa Alaşehir’e yerleşmiştir. Halvetî, Şâzelî ve Rufâî tarikatlarına mensup olan şair, manevi yolculuğuna hayatı boyunca devam etmiş, emekli olduktan sonra da uzun müddet Alaşehir’de bir dergâhta görev yapmıştır. Ömrünün son zamanlarını İstanbul’da geçirmiştir. Şairin Türkçe Dîvân, Kasîde-i Elfiyye, Tuhfe-i Vahdet ve Farsça Dîvânçe olmak üzere dört eseri olduğu bilinmektedir. Bazı kaynaklarda ise Necmî’nin Farsça bir dîvânçesi olduğundan bahsedilmemiş, şairin sadece Farsçaya olan hâkimiyeti övülmüştür. Bunda Dîvânçe’nin Türkçe Dîvân ile birlikte basılmış olmasının etkili olduğu düşünülebilir. Ancak iki eserin de birbirinden müstakil başlıklarla ayrıldığı göz ardı edilmemelidir. Çoğunluğu tasavvufî gazellerden oluşan ve 3 farklı tarihte (H. 1280, H. 1284 ve H. 1287) basılmış olduğu görülen eser üzerinde şimdiye kadar herhangi bir çalışma yapılmadığı fark edilmiştir. Halbuki Necmî’nin hayatı hakkında kaynaklarda verilen bilgilerin sınırlı olduğu ve pek çok malumata şairin kendi eserlerinden hareketle ulaşıldığı düşünüldüğünde bu eserinin de gün yüzüne çıkması gerekmektedir. Bu doğrultuda, çalışmamızda Ömer Necmî Efendi’nin Farsça Dîvânçe’si biçim ve içerik yönüyle tanıtılıp değerlendirilmiştir. Ayrıca, şairin Dîvânçe’deki şiirlerini kaleme alırken en fazla tercih ettiği iki aruz kalıbının Türkçe Dîvân’ıyla benzerlik göstermesi ve Farsça şiirlerinde sıklıkla askerî terimler ile musikiye dair unsurlara yer vermesi eserin dikkat çekici yönleri olarak ön plana çıkmıştır.
Omer Necmi Efendi (1815-1889) had been in various parts of Anatolia due to his military service, he served as a major at Kula and when he retired from his position, he settled in Manisa Alaşehir. Being a member of Halveti, Şazeli and Rufai sects, the poet continued his spiritual journey throughout his life, and after retiring, he worked in a lodge in Alaşehir for a long time. He spent the last times of his life in Istanbul. It is known that the poet had four works in Turkish Diwan, Kaside-i Elfiyye, Tuhfe-i Vahdet and Persian Diwanche. In some sources, it is not mentioned that Necmi has a Persian diwanche, and only the poet's dominance in Persian is praised. It can be thought that the fact that the Diwanche was published together with the Turkish Diwan was effective in this. However, it should not be overlooked that both works are separated by separate titles. It has been noticed that no work has been carried out on the work, most of which is composed of Sufi gazelles and printed in 3 different dates (H. 1280, H. 1284 and H. 1287). However, considering that the information given in the sources about Necmi's life is limited and that many information can be obtained from the poet's own works, this work should come to light. In this direction, in our study, the Persian Diwanche of Omer Necmi Efendi was introduced and evaluated in terms of form and content. In addition, the fact that the poet's most preferred two prosody patterns while writing his poems in Diwanche are similar to the Turkish Diwan and that they frequently include military terms and elements related to music in Persian poems stand out as the remarkable aspects of the work.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dilbilim |
Bölüm | Türk dili, kültürü ve edebiyatı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Kasım 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: Ö8 |