Söylem düzeyinde Yunan hükümeti için Türkler, kökenlerinde “Yunanlı”lık bulunan birer bölge sakini durumundadır. Uygulamada ise ülkeden gönderilmeleri gereken yabancılar veya Yunanlılaştırılmaları elzem azınlıklardır. Bu algıdan hareketle de yönetim, bir yanda bölge Türklerini göçe itmekte diğer tarafta ise kimlik, kültür ve hafıza temelinde Yunanlılaşmalarına dönük bir takım uğraşlar sergilemektedirler. Göç, Yunan hükümetinin Türklere yönelik ilk uygulamalarından birisidir. Yaşanan göçlerle Batı Trakya’daki Türk nüfusu azalmıştır. Bugün tüm Batı Trakya’da 350.000 dolayında kişi yaşarken bu nüfus içinde Türklerin sayısı 150.000 civarındadır. Göçe ilaveten ise bölge içinde ara ara değişik uygulamalara rastlanmaktadır. Türklerin yaşam olanaklarını kısıtlamak, kamulaştırma yoluyla Türk köylerini ortadan kaldırmak ve ismen haritadan silmek, “Türk” ibaresini tabelalardan sökmek ve Türkçe yer isimlerini değiştirmek, başlıca uygulamalardır. Çalışma, Yunanlılaştırma söylemi üzerinden bölgede devam eden asimilasyon hususunun uygulama boyutuna eğilmektedir. Dolayısıyla bu kapsamda, asimilasyona maruz bırakılmış bireyler ve bu bireylerdeki tezahüründen ziyade asimilasyona vesile olacağı düşünülen uygulamalara bakılmaktadır. Gaye, bölgedeki asimilasyonu, unutturma pratiği ve buna vesile olabileceği düşünülen “toponimi değişikliği” mevzusu özelinde değerlendirmektir. Burada, toponiminin veya yer isimlerinin geçmişi temsil kabiliyetinin olduğu ve bu yönüyle yönetimler için müdahalesi kaçınılmaz bir niteliğe büründüğü görülmektedir. Batı Trakya özelindeki duruma bakıldığında, Yunanistan’ın, Osmanlı’dan sadece bir kara parçası almadığı, farklı etnik gruplarla birlikte yoğun bir Türk nüfusu, Türk kültür ve tarihini de devraldığı anlaşılır. Çalışmada, Türk kültür ve tarihiyle şekillenmiş bir geçmişin her anlamda dönüşümünün Yunan hükümetince kaçınılmaz hale geldiği ve hızlıca Türkçe olan yer adlarını, Yunancaya dönüştürdüğü fark edilir.
Batı Trakya Türkleri, Yunanlılaşma, unutturma toponimi değişikliği
Regarding the official discourse, for the Greek government, the Turks are simply the residents of the region with "Greek" origin. In practice, they are the foreigners who need to be sent away from the country or essential minorities to be Graecized. Driven by this view, on the one hand, the Greek government forces the Turks of the region to emigrate; on the other hand, it makes efforts towards their Graecization on the basis of identity, culture and memory. Emigration is one of the earliest policies implemented by the Greek government regarding Turks. The Turkish population in Western Thrace has decreased with the migrations. Today, around 350,000 people live in Western Thrace, while the number of Turks in this population is around 150,000. In addition to emigration, there are some other policies put into effect in the region in various times. Restricting the alternatives available for Turks, eliminating Turkish villages through expropriation and removing them from the Greek map by name, removing the phrase "Turk" from the signs and changing the Turkish place names are the some of the most common practices. The study focuses on the implementation dimension of the ongoing assimilation issue in the region through the Graecization discourse. Therefore, in this context, rather than the manifestation of assimilation at the individual level and individuals who have been subjected to assimilation, the research focus was placed on the practices that are thought to be conducive to assimilation. The aim is to evaluate the assimilation in the region in terms of the practice of forced forgetting and the "toponymy change", which is thought to be the cause. Here, it is seen that toponymy, or name of a place, has the ability to represent the past, and in this respect, the intervention of the administrations is inevitable. Considering the specific situation in Western Thrace, it is obvious that Greece did not only take a piece of land from the Ottoman Empire, but also a dense Turkish population, culture and history along with different ethnic groups. In the study, it is evident that the transformation of a past shaped by Turkish culture and history in every sense has become inevitable for the Greek government, which quickly changed the place names from Turkish into Greek.
Turks in Western Thrace, Greekness, (Forcibly) forgetting, toponymy change
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dilbilim |
Bölüm | Türk dili, kültürü ve edebiyatı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Mart 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 22 |