Feminist hareketlerin görülmeye başlamasıyla birlikte geniş açılımlar kazanan toplumsal cinsiyet kavramı; kişinin dünyaya geldiği andan itibaren toplumsal düzeyde birtakım rollerle biçimlendirilerek erkeklik ve kadınlık kimliğine bürünmesini ifade eder. Bireyin içinde taşıdığı ve kendisine dayatılan kimlik modellerine bağlı olarak yaşadığı çatışma ve uyum ortamı, kendini gerçekleştirme sürecinin olumlu ve olumsuz sonuçlanmasına neden olur. Kavramlar, sosyolojik olduğu kadar edebiyat eserlerindeki boyutlarıyla da karşımıza çıkar. Bu bağlamda toplumsal cinsiyet rollerinin kültürlenme ve bireyleşme sürecinde kişiler üzerindeki etkisinin sorgulandığı Üç Beş Kişi romanında, birey-toplum çatışması ekseninde toplum bilimsel gerçeklikler kurgulanmıştır. Bir dönemin Türkiye’sinde ailenin ve toplumun, bireyler ve bedenler üzerindeki hâkimiyeti, iki kardeşin aile ve toplumla çatışması üzerinden yansıtılmıştır. Bu çalışmada, kolektif oluşumların bedenler, bireyler, kimlikler üzerindeki etkisine odaklanılmış; bedenler üzerinden yapılan toplum mühendisliğinin, kişiler ve kişilikler üzerindeki etkisi, öngörülen cinsiyet kimliğinin ve yaşam biçiminin reddedilmesiyle ortaya çıkan çatışma unsurları, çalışmanın sınırları dâhilinde değerlendirilmiştir.
Adalet Ağaoğlu Üç Beş Kişi romanı toplumsal cinsiyet kimlik sorunu
The concept of gender that has gained wide expansions with the emergence of feminist movements; It refers to the transformation of a person into masculinity and femininity by being shaped with certain roles at the social level from the moment he is born. The conflict and adaptation environment that the individual lives in depending on the identity models he / she carries and imposes on him / her causes the self-realization process to have positive and negative results. Concepts appear before us with their sociological as well as their dimensions in literary works. In this context, in the novel Three Five Persons, in which the effect of gender roles on individuals in the process of acculturation and individualization is questioned, sociological realities are constructed in the axis of individual-society conflict. An era in Turkey's family and society, individuals and dominance over the body are reflected on the conflict two brothers of the family and the society. This study focuses on the effects of collective formations on bodies, individuals and identities; The impact of social engineering on bodies, on individuals and personalities, and the conflict elements that emerged with the rejection of the anticipated gender identity and lifestyle were evaluated within the limits of the study.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dilbilim |
Bölüm | Türk dili, kültürü ve edebiyatı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Haziran 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 23 |