1940'lardaki Neo-romantik akımın önemli bir temsilcisi olan Dylan Thomas, "Do Not Go Gentle Into That Good Night" (1952) şiiriyle ölüm olgusuna ilişkin düşüncelerini sunmaktadır. Diğer ölüm temalı şiirlerdeki ana fikrin aksine; bu şiir, ölümün kaçınılmazlığının bilindiğini, dolayısıyla ölümün bir anda kabul edilmemesi gerektiğini anlatır. Bunun yerine, insanlar ölümden mümkün olduğunca fazla zaman almak için ölüme karşı mücadele göstermelidir. Thomas'ın tavsiyesi ölüme karşı direnişi teşvik etse de, şiir bu direnişin nasıl olması gerektiği konusunda bazı belirsizlikler içermektedir. Bir insan, yaklaşan kıyametin er ya da geç geleceğini bilerek, ölümden nasıl ve neden zaman ayırmaya çalışır? Ayrıca Thomas'ın bu şiiri hasta babası için yazdığı söylenmektedir, bu da hedeflediği kitlenin tanınmasını zorlaştırmaktadır. Şiir, ölmek üzere olan babasına moral vermek için mi yazıldı? Yoksa, Thomas'ın okurlarının, şairin ölüm hakkındaki düşüncelerini bilmeleri için mi? Sonuç olarak bu makale, Thomas'ın ölüm kavramına yaklaşımını irdelemek için üçlü mırsralardan oluşan kıtalardaki etkileri derinlemesine incelemek ve Thomas’ın bu şiiriyle amaçladığı hedef kitlesine daha fazla ışık tutmak amacıyla hazırlanmıştır. Çalışma, Thomas'ın ölümü reddetmek için vurguladığı başarısızlıkların ve pişmanlıkların, insanları dünyada daha fazla kalmaya istekli olmaya motive etmekte yetersiz kaldığını ortaya koymaktadır.
As a prominent representative of the Neo-romantic movement in the 1940s, Dylan Thomas, with his poem “Do Not Go Gentle Into That Good Night” (1952), presents his thoughts on the phenomenon of death. Contrary to the main idea in other death-themed poems, this poem depicts that though death’s inevitability is known, one should not accept death all at once. Instead, people should fight to get as much time from death as possible. Even though Thomas’s advice encourages resistance to death, it contains some uncertainty about how this resistance should be. How and why does a human try to take time off death, knowing that the impending doom will come sooner or later? Moreover, Thomas has been said to produce this poem for the sake of his ill father, and this makes difficult to recognize the audience he intended. Has the poem been written to uplift his dying father? Or is it for Thomas’ readers to know the poet’s thoughts on death? Accordingly, this paper has been prepared to examine the implications in the tercets in-depth to investigate Thomas’s approach to the concept of death, and to shed light on Thomas’s target group with his poem. The study reveals that the failures and regrets, which are highlighted by Thomas to refuse the death, are insufficient to motivate people to stay more on earth.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Dilbilim |
Bölüm | Dünya dilleri, kültürleri ve edebiyatları |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Ağustos 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: Ö9 |