Edebi eleştiride psikanaliz yaklaşım, karakterler, olaylar ve toplum faktörlerinin kişilik gelişimine etkilerini incelemede etkin bir yaklaşım olarak kabul edilir. Sigmund Freud’un psikanaliz bağlamındaki çalışmalarında açıkladığı gibi, gerçek hayatta, alt benlik (dürtüler) ve üst benlik (toplum/çevre) arasındaki mücadele, benlik (öz) için çatışmalara yol açmaktadır. Alt benlik yüzünden oluşabilecek istenmeyen tecrübelerden benliği korumak için, bireyler, ‘savunma mekanizmalarını’ kullanmaya yatkındırlar. Psikolojide savunma mekanizmaları ilk olarak Sigmund Freud tarafından geliştirilmiş ve bilim kadını olan kızı Anna Freud tarafından The Ego and the Mechanisms of Defence (1936) adlı çalışmada güçlendirilmiştir. Kaygı, üzüntü ve hayal kırıklığından korunmak ve toplumun beklentilerini karşılamak adına, bireyler gerçek hayatta, savunma mekanizmalarına başvururlar. Bu sayede, hem toplumun kurallarına uymuş olurlar hem de istenmeyen duygulardan kendi benliklerini korurlar. Tıpkı gerçek dünyadaki bireyler gibi, edebi eserlerde, yazarlar, karakterlerini zor durumlardan savunma mekanizmaları aracılığıyla kurtarırlar. Bu mekanizmalar sayesinde, okuyucu anlatımın içindeki çelişkileri daha iyi anlar ve anlamlandırır. Bu karşılaştırmalı çalışma, edebi eserlerdeki savunma mekanizmalarının anlatımı nasıl derinleştirdiğini ve okuyucuya analiz olanağını sunduğunu örneklendirmek adına yapılmıştır. Bu çerçevede, bu çalışma, farklı kültürlerden iki edebi eserdeki kadın figürler tarafından kullanılan savunma mekanizmalarının analizini amaçlar. Analiz kısmını, Ahmet Mithat Efendi’nin Yeryüzünde bir Melek (1878) romanındaki Raziye ve Emily Brontë’un Wuthering Heights (1847) eserindeki Catherine karakterleri tarafından kullanılan savunma mekanizmalarının karşılaştırmalı incelenmesi oluşturmaktadır. Bu bağlamda, bu çalışma, Raziye ve Catherine’in “inkâr” ve “yansıtma” kategorisindeki savunma mekanizmalarının nasıl ve neden kullandıklarını inceler. Çalışmada, her iki kadın ana karakterin savunma mekanizmalarını iki sebeple kullandığı sonucuna varılmıştır: erkek egemen toplumlarda benliklerini korumak ve suçluluk, utanç ve hüzün gibi istenmeyen duyguları önlemek.
Savunma mekanizmaları psikanalitik karşılaştırma Yeryüzünde bir Melek Wuthering Heights
The psychoanalytic approach in literary criticism can be perceived as an efficient way for the analyses of characters, events, and the impacts of society on personality development. As explained by Sigmund Freud (1962a), the struggle between the id (instincts) and the superego (society/environment) leads to conflicts for the ego (self) in actual life. In order to protect the ego from the undesirable experiences caused by the id, individuals tend to use ‘defence mechanisms’. Defence mechanisms were first posited by Freud and strengthened by his daughter, Anna Freud in The Ego and the Mechanisms of Defence (1936). In actual life, individuals consult defence mechanisms to avoid anxiety, sorrow and frustration. Therefore, they could both obey the societal expectations and protect their egos from undesired feelings. Similar to individuals in real world, in fiction, authors protect their characters from harsh situations via certain defence mechanisms. Through these devices, readers could understand and interpret the clashes in narration. This comparative study aims to analyse the defence mechanisms used by two literary female figures from different cultures: Raziye in Ahmet Mithat Efendi’s Yeryüzünde bir Melek (1878) and Catherine in Emily Brontë’s Wuthering Heights (1847). The analysis examines and exemplifies how and why Raziye and Catherine use “denial” and “projection” as defence mechanisms. The study concludes that both female protagonists consult defence mechanisms for two reasons: to protect themselves in patriarchal societies and to avoid undesirable feelings of guilt, shame and sorrow.
Defence mechanisms psychoanalytic comparative Yeryüzünde bir Melek Wuthering Heights
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Dilbilim |
Bölüm | Dünya dilleri, kültürleri ve edebiyatları |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 25 |