Ülkemizde Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde doğan Birinci Dalga Kadın Hareketinin ardından 1980’lerde doğan İkinci Dalga Kadın Hareketi, yaşamın her alanına yansıdığı gibi sinemaya da yansımıştır. İkinci dalga hareketin sinemadaki yansımalarını, Türkan Şoray’ın 1980’li yıllardan itibaren başrolde olduğu filmlerden izlemek mümkündür. Sanatçının sinemada olduğu kadar özel hayatında da kadını ikincil konumdan kurtaracak kadar güçlü bir karakter olması, Türkiye sinemasındaki ataerkil bakışın değişiminde kendisinin payını kolaylıkla artırmaktadır. Türkan Şoray, Türkiye sinemasının ikonik ve mitik değerlerinin neredeyse tümünü, en eşsiz estetikle bütünleyen Sultanı olarak kabul görmektedir. Yaşadığı döneme göre değişen kanunları ve kurallarıyla sinema gibi patriarkal düzenin en güçlü çalıştığı bir alanda ve zamanda, belki de Türkiye’deki ikinci dalga kadın hareketinin izlerini kendinde taşıyan ve halk tarafından “sultan” kabul edilen tek isimdir. Sultanlık unvanını kaybetmeden, toplumsal değişimin zorlu özgürlük talebinin icracısı ve ricacısı olarak toplumla çelişmemeyi başarması, Türkan Şoray efsanesini bilakis desteklemiştir. Çünkü Şoray, özellikle ikinci dalga feminist harekete paralel bir değişim gösterirken kentli, taşralı, kasabalı, mahalleli olarak kimi ve nereyi temsil etse, izleyiciye kendisiyle özdeşleşen bir portre sunar. Türkiye sineması halka "kendinden olanı" sunmuş ve böylece halk Doğulu ya da taşralı yönünü sinemada yeniden bulmuştur (Büker, 1993). Sultan, kendinden olanı halka sunarken ülkede ve dünyada gelişen kadın hareketine uygun şekilde büyüme, olgunlaşma ve kendini keşfetmeyle değişimin kadın hareketi açısından gerekliliğine de rol model olmuştur. Dolayısıyla ülke tarihine denk düşen kişisel tarihi, pek çok açıdan incelenmeye değerdir. Bu çalışmada Türkan Şoray’ın Türkiye’deki ikinci dalga kadın hareketinden nasıl etkilendiği, filmleri ve feminist teori üzerinden anlatılmaya çalışacaktır.
İkinci dalga feminizm Şoray kanunlarının temsil ettiği değerler ataerkillik
The Second Wave Women’s Movement emerged in the 1980s following the First Wave Women’s Movement that rose during the waning years of the Ottoman Empire The latter movement reflected on every aspect of life including cinema. It is possible to observe the effects of the Second Wave movement in films in which Türkan Şoray has been playing the leading role since the ‘80s. The fact that the actress has as strong of a personality in real life to liberate women from subordination as she does in her movies increases her contribution to the transformation of Turkish cinema. Türkan Şoray is regarded as the Sultan who integrates all of the iconic and mythical values of Turkish cinema with the most unique aesthetics. Like many star personas, she is the only name that carries the traces of the second wave women's movement in Turkey in a field and time where the patriarchal order works most strongly, such as cinema, with its laws and laws that change according to the period in which she lived, and is accepted as a 'sultan' by the public. The fact that she managed to not contradict the society as a performer and petitioner of the demanding demand for freedom of social change without losing her title of Sultan as an actor supported the legend of Türkan Şoray on the contrary. Because while Şoray shows a parallel change, especially in the second wave feminist movement, it presents a portrait that identifies with itself to the audience, whoever and wherever it represents as urban, rural, townspeople, and neighborhood residents. Turkish cinema offered the public "what is of its own" and thus the public found its oriental or provincial side in cinema. While presenting how herself is same to the public, the Sultan has also been a role model for the necessity of change in terms of women's movement with a growth, maturation and self-discovery in line with the women's movement developing in the country and the world. Therefore, her personal history, which corresponds to the history of the country, is worth examining from many angles, but this study will be evaluated from a feminist perspective in terms of the women's movement.
Second wave feminism Values represented by Şoray laws Patriarchy
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dilbilim |
Bölüm | Türk dili, kültürü ve edebiyatı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Şubat 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 26 |