Yüzyıllardır insanlığın bir haberleşme aracı olarak kullandığı mektup, günümüz dünyasında çok daha hızlı iletişim kanallarının bulunması sebebiyle doğal olarak eskisi kadar tercih edilmemektedir. Öte yandan mektup, bir edebî tür olarak gücünü hâlen korumaktadır. Sağladığı mahremiyet ve samimiyet sayesinde edindiği bu güç, bilhassa kadın yazarlar tarafından toplum içinde rahatlıkla ifade edemedikleri duygu ve düşüncelerini paylaşmak için önemlidir. Kendine has yazım özellikleri, okuyucuyla doğrudan bağ kurabilmesi ve kaleme alanın dertleşme mecrası olarak mektup, edebiyat dünyasında çok uzun zamandır, özellikle kadın yazarlar için ilgi çekici ve değerli bir yerdedir. Dolayısıyla farklı ülkelerden kadın yazarlar mektup türünde çok sayıda edebî eser vermiştir. Bu çalışmada iki kadın yazarın, Feride Çiçekoğlu’nun Doğmuş Kızıma Mektup’u ile Mariama Bâ’nın Uzun Bir Mektup’u ele alınmış ve bu mektupların yazılış nedenleri, bireysel ve toplumsal anlamda değindikleri sorunlar, başta feminist edebiyat eleştirisi olmak üzere karşılaştırmalı yaklaşımın gerektirdiği diğer yöntemlerden (sosyolojik eleştiri ve söylem çözümlemesi) de faydalanarak incelenmiştir. Farklı coğrafyaların kadın sorunlarını, korku ve kaygılarını yansıtan mektupların benzeştiği noktalar kadar ayrıştığı noktalar da söz konusu olmakla birlikte geçmişten günümüze ataerkin kadınlar üzerinde kurmaya çalıştığı hâkimiyetin doğurduğu iç dökme ve dertleşme ihtiyacı, bu eserlerin ortak zeminini oluşturmaktadır. Bu çalışma, eserlerin buluştuğu ortak zeminden yola çıkarak özellikle mektupların yazılma nedenlerini, toplumsal ve ailevi sorunların kâğıda yansımalarını, düne, bugüne ve yarına dair kadın kaygılarını yorumlamayı hedeflemiştir.
Kadın feminist edebiyat mektup Doğmuş Kızıma Mektup Uzun Bir Mektup
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Yeni Türk Dili (Eski Anadolu, Osmanlı, Türkiye Türkçesi) |
Bölüm | Türk dili, kültürü ve edebiyatı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Ekim 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 36 |