Amaç: Bu araştırma kadın hastalıkları ve doğum alanında çalışan ebe/hemşirelerin nöbet tesliminde SBAR iletişim aracı kullanmaları ve uygulama sonrası görüşlerini belirlemek amacıyla planlanmıştır. Yöntem: Yarı deneysel nitelikte olan bu araştırmanın örneklemi İstanbul ilinin Bağcılar ilçesinde bulunan biri devlet, ikisi özel hastane olmak üzere toplam 3 hastanede hizmet veren kadın hastalıkları ve doğum kliniklerinde çalışan ve araştırmayı kabul eden toplam 35 hemşire/ebeden oluşmuştur. Araştırma 1 Şubat 2014 - 1 Agustos 2014 tarihleri arasında yapılmıştır. Araştırmada elde edilen veriler SPSS (Statistical Package for Social Sciences) Windows 17.0 programı kullanılarak analiz edilmiştir. Veriler değerlendirilirken sayı, yüzde, ortalama, standart sapma hesabı ile değerlendirilmiştir. Bulgular: Araştırma kapsamına alınan kadın hastalıkları ve doğum kliniklerinde vardiya değişimde yapılan hasta teslimlerinin %22,9' unun hasta başında, %20,0' sinin ise hasta dosyaları ile yapıldığı tespit edilmiştir. Hemşire ve ebelerin %51,4' ünün istenmeyen olaya tanık olduğu ve bu istenmeyen durumlar karşısında kurumların yaklaşımların %54,2 oranında kişiye yönelik olduğu tespit edilmiştir. Sonuç: Ülkemizde ve dünyada tıbbi uygulama hatalarının en sık yaşandığı birimlerden biri de kadın hastalıkları ve doğum alanıdır. Hasta güvenliğini tehdit eden istenmeyen olayların kaynağının yaklaşık üçte ikisinin iletişim problemlerinden kaynaklandığı bilinmektedir. Hasta teslimi sırasında etkin iletişimin sağlanabilmesi için; soru sorma ve cevaplama fırsatlarını içeren profesyonel iletişim tekniklerinden biri olan SBAR iletişim aracının kullanımına ilişkin geribildirimin genel olarak olumlu olmasına rağmen katılımcıların yarıdan fazlasının (%57,1) nöbet teslimlerinde SBAR iletişim tekniğini kullanmaya devam etmek istemediği araştırma sonucunda bulunmuştur.
Aim: This study is designed for the purpose of identifying the use of SBAR communication tool for patient handoff of the nurses/midwifes working in the field of gynecology and obstetrics as well as their opinions after application. Methods: The samples of this quasi-experimental study consisted of total 35 nurses/midwifes working in the gynecology and obstetrics clinics rendering service at total 3 hospitals located in the city of Istanbul, district of Bagcilar, one is a state and other two are private hospitals, and who agreed to the study. The study was conducted from 1 February 2014 to 1 August 2014. The study data were analyzed using SPSS (Statistical Package for Social Sciences) Windows 17.0 software. Data were evaluated using numbers, percentages, means and standard deviation calculation. Results: It was determined that 22,9% of patient handoffs during shift changes at the gynecology and obstetrics clinics included in the study was made at the bedside and 20,0% by patient folders. It was also determined that 51,4% of the nurses and midwifes witnessed unwanted events and 54,2% of the institutions’ approaches was personal against such unwanted conditions. Conclusion: In our country and in the world one of the units where medical malpractices are experienced most frequently is the obstetrics and gynecology. It is well known that approximately two thirds of the sources of unwanted events which threaten the patient safety originate from communication problems. The study revealed that more than half (57,1%) of the participants were unwilling to keep SBAR communication technique on at shift changes despite the fact that the use of SBAR communication tool, a professional communication technique which involves questioning and answering opportunities with a view to ensure an effective communication during patient handoff generally gave positive feedback.
patient handoff communication techniques patient safety SBAR
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Nisan 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 1 Sayı: 2 |