İslam hukukçuları meseleler hakkında hüküm verirken yalnızca dış dünyadaki objektif durumu dikkate almamışlar, adalet ve hakkaniyet fikri temelinde ideal bir hukuk normu ortaya koymak hedefiyle objektif duruma aykırı bazı düzenlemelerde de bulunmuşlardır. “Takdirî hüküm” aslında mevcut olan bir şeyi veya durumu yokmuş gibi kabul etmek yahut aslında mevcut olmayan bir şeyi veya durumu varmış gibi kabul ederek hüküm vermektir.Bu makalemizde Hanefî fıkıh düşüncesinde takdirî hükmün gerekçelerini ve uygulama alanınıSerahsî'nin el-Mebsût adlı eseri çerçevesinde ele alıp irdeleyeceğiz.
In process of judging Islamic Jurists not only considered the objective cases in the outer world
but also organizated some rules that are opposite to the objective cases aiming to set up ideal
juridicial norms on the base of justice and equity. “Recognitive judgement” is in fact considering
the existing case as if it doesn‟t exist or considering the unexisting case as if it exists.
In this article we will examine the reasons and application areas of recognitive judgement
within the Hanafi juridicial thought in accordance with Sarakhsi‟s al-Mabsut.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Cilt: 14 Sayı: 26 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.
SAUIFD bilginin yayılması ve zenginleşmesi için Açık Erişim Politikasına uymaktadır.