The issue of
the word sunnah’s content that is the subject to various researches in
the modern period also has been discussed in the classical methodology books in
a certain frame. The subject of sunnah’s content has been usually
discussed in these books in connection with some forms used by companions and
successors in the narrations. There is a conflict among the scholars about how
to understand these narrations which used inside it absolute sunnah, amr
and nahi words. Most of the scholars think that these narrations are
like the elevated hadithwhile a group of scholars whose majority was occurred
by Hanafi jurists opposed this opinion. When the evidences are examined, it
seems that the main difference between them is their assumption about
companions’ general attitude in the transmission. In addition, it should be
taken into consideration that jurists’ understandings about accepting the
companions’ words as evidence lead to their opinion about involving companions
in sunnah. The different evaluations of these words have had a
significant impact on provisions given by the sects in certain issues. When
these discussions are taken into consideration it is understood that
considering some clues is important for reaching the most accurate result.
Sunnah Forms of transmission Companions Successors Hanafi Jurisprudence Hadith methodology
Modern dönemde çeşitli araştırmalara konu olan sünnet kelimesinin kapsamı meselesi klasik usul eserlerinde de belli bir çerçevede ele alınmıştır. Bu eserlerde sünnetin kapsamı konusu genellikle sahâbe ve tâbiûnun rivayette kullandığı bazı lafızlarla bağlantılı olarak incelenmiştir. Mutlak sünnet, emir ve nehiy lafızlarının kullanıldığı bu tür rivayetlerin değerlendirilmesi konusunda ulemâ arasında ihtilaf bulunmaktadır. Cumhur ulema bu lafızlarla yapılan rivayetlerin Hz. Peygamber’e dayanan merfû bir rivayet olduğu kanaatindeyken çoğunluğunu Hanefî usulcülerin oluşturduğu bazı âlimler bu görüşe muhaliftir. Serd edilen deliller incelendiğinde aslında iki grup arasındaki temel farkın sahâbenin rivayetteki genel tavrı ile ilgili varsayımlarına dayandığı görülmektedir. Ayrıca usulcülerin, sahâbe kavlinin delil olarak kabul edilmesine yönelik anlayışlarının, sünnetin kapsamına sahabeyi dâhil etme hususundaki görüşlerine yön verdiği de göz önünde bulundurulmalıdır. İlgili lafızların farklı değerlendirilmesi, mezheplerin bu tür rivayetlerin delil olarak kullanıldığı konularda verdiği hükümlere önemli ölçüde etki etmiştir. Bu meselede yapılan tartışmalar göz önünde bulundurulduğunda mezkûr lafızların yer aldığı rivayetlerin değerlendirilmesinde birtakım karinelerin dikkate alınmasının, daha isabetli bir karara varılması açısından önem arz ettiği anlaşılmaktadır.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 19 Sayı: 35 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.
SAUIFD bilginin yayılması ve zenginleşmesi için Açık Erişim Politikasına uymaktadır.