Sanat duygu ve düşüncenin ötesinde, deneyimin aktarıldığı en yaratıcı yoldur. Bellekte kaydedilen
ve varlığını devam ettirmeyen mekanların duyusal boyutunun aktarımı da sanat aracılığıyla mümkün hale
gelir. Yapılan bu çalışma, mekanın sanat aracılığıyla yeniden inşasını sanatçı Do ho Suh’un perspektifinden
değerlendirmektedir. Sanatçı beden- mekan- sanat bağlamında, bellek ve deneyimin yeniden inşasını
eleştirel bir yaklaşımla ele almaktadır. Do ho Suh, özlemini çektiği ‘ev’in bir arayışı olarak belleğindeki
mekanların betimlerini sergi alanlarında yeniden inşa etmektedir. Bu inşa sayesinde geçmişte sanatçının
deneyimlediği mekan, sergiye dahil olan bireyler için de görünebilir ve deneyimlenebilir durumdadır. Bu
bağlamda sanatçının mekan deneyimini bir sanat eseri olarak sunuyor olması, mekanın ontolojik varlığının
sanat aracılığıyla kavranmasına da yardımcı olmaktadır. Yapılan çalışmanın amacı sanatçıya ait eserler ve bu
eserlerdeki mekan temsillerini analiz etmek; bu analizler aracılığıyla mekanın yokluğunun yarattığı etkiyi
sorgulamaktır. Çalışma içinde, sanatçının eserlerine ait görsel ve yazınsal kaynaklara doküman inceleme
yöntemiyle ulaşılmış; bulguların yorumlanmasında sanat ve mekan ile ilgili kuramsal yaklaşımlardan
yararlanılmıştır.
Beyond emotion and thought, art is the most creative way in which experience is conveyed. The
transfer of the sensory dimension of spaces recorded in memory and whose existence does not continue
also becomes possible through art. This study evaluates the reconstruction of the space through art from
the perspective of the artist Do ho Suh. The artist critically deals with the reconstruction of memory and
experience in the context of body-space-art. As a quest for the ‘house ‘ he longed for, Do ho Suh reconstructs
the descriptions of the spaces in his memory in the exhibition spaces. Thanks to this construction, the
space experienced by the artist in the past can also be seen and experienced for the individuals involved
in the exhibition. In this context, the artist’s presenting the experience of space as a work of art also helps
to comprehend the ontological existence of the space through art. The aim of the study is to analyze
the works of the artist and the representations of space in these works, and to question the effect of the
absence of space through these analyses. In the study, visual and literary sources of the artist’s works were
reached by document review method, and theoretical approaches related to art and space were used in the
interpretation of the findings.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |